Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

“Âleme Gül Kokusu Yaymak”

“Âleme Gül Kokusu Yaymak”

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
14
Nübüvvet güneşinin doğduğu günden bu yana, diller hep O’nu konuştu Kalemler hep O’nu yazdı Kimi O’na “Efendim, kimi de O’na “Sultanım dedi Herkes yüreğinden gelen coşku ile O’nu vasfetti, O’nu nitelendirdi
O, aleme teşrif edene kadar güller bülbüllerindi, ama artık bülbüller güllere konmaz oldu Çünkü onların sahibi vardı Güller O’nunla özdeşleşti, O’nunla değer kazandı
O, Mekke’nin karanlık sokaklarına da, Medine’nin Veda tepelerine de aynı kokuyu saçtı Gönüller O’nun miski amber kokusu ile doldu O’nun kokusu sadece birilerine, bir inanç mensuplarına, bir bölgeye yada bir zamana mahsus değildi O’nun bu kokusu, anlaşılması için hayatını ortaya koyduğu ilahî kelam gibi çağlar ve mekanlar üstüydü, yani evrenseldi
O’nun kokusundan sadece O’na inananlar değil, O’na karşı çıkanlar bile istifade edip yararlanıyorlardı Dostdüşman herkes O’nun böyle bir özelliğinin olduğunu kabul edip itiraf ediyorlardı
Buna O’nun hayatından onlarca örnek verebiliriz Bu örneklerden bir tanesi de şudur: Efendimiz (as) Medine’de İslam toplumunu oluşturmaya başladığı dönemlerde bir taraftan en yakınlarında olanları tâ’lim edip eğitirken, bir taraftan da etraftaki diğer kabile ve toplulukları, İslam’ın o rahmet yüklü mesajları ile tanıştırmaya çalışıyordu İşte o çabalarının birinde O, (sav) sahabeden Dihyetu’l Kelbi’yi Roma imparatoru Hirakluyus’a göndermişti
Yazdığı mektupla onu İslam’a davet etmiş, bu yeni din hakkında onu bilgilendirmişti
Hirakl mektubu dinlerken çok etkilenmiş, ama gurur ve kibir yüzünden O’nu (sav) kabul etmemişti Bu günden sonra Hirakl, Efendimiz (as) hakkında malumat toplamaya başlamış, kendisine ulaşan gül kokusunun kaynağını merak edip, araştırmaya koyulmuştu Hirakl bu merak içerisindeyken o güne kadar Müslüman olmamış Ebu Süfyan da ticari bir maksatla Roma’ya gelmişti Hirakl Ebu Süfyan’ın Mekke’li olduğunu ve O’nun akrabası olduğunu öğrenince hemen onu huzuruna kabul etti ve O’nun hakkında bilgi almak istedi Bu iki insan arasında geçen konuşma bizim için çok önemlidir Çünkü iki insan da O’nu kabul etmemekte, getirdiği davete karşı çıkmaktadır Ama buna rağmen O’nun gül kokusunu kabul etmeleri güller sultanının alemi nasıl etkilediğinin en büyük delilidir Hirakl sorar:
Bu zatın nesebisoyu nasıldır? Ebu Süfyan:
Vallahi içimizden en soylu bir aileye mensuptur
Peki O’nun atalarından biri O’ndan önce böyle bir iddiada bulundu mu?
Hayır bulunmadı
O’na tabî olanlar zayıflar mı güçlüler mi?
Çoğunlukla zayıflar
Tabî olanlar gün geçtikçe azalıyor mu çoğalıyor mu?
Gün geçtikçe ne yazık ki çoğalıyor
Şu ana kadar hiç yalan söylediğini duydunuz mu?
Hayır, kavmi ondan asla yalan bir şey duymadı
Bu sorucevap faslı uzadıkça uzadı, duyduğu her cevap ile Hirakl’in o gülün kaynağına olan hayranlığı daha da arttı Ebu Süfyan’da, kabul etmemesine rağmen O’nun aleyhinde hiçbir şey söyleyemedi Çünkü O da, O’na hayran olmuş, bir ben değil alem sana hayrandır gerçeğini o da kabul etmişti Hirakl, Ebu Süfyan ile konuşmasını şu tarihi söz ile noktalamıştı “Çok yakın bir zaman sonra, şu benim ayaklarımın bastığım yerler bile, hepsi O’nun olacaktır (Buhari, Bedü’l Vahy, 6)
İşte O (sav) düşmanlarını bile saçtığı gül kokusuyla etkilemiş, onları da cazibesinin altına almıştı O (sav) düşmanlarına bile bu kokuyu hissettirmesine rağmen bugün O’nun (sav) ümmeti olduğunu iddia eden bizler, dostlarımıza bile bu kokuyu hissettiremez olmuşuz Ne yazık ki Muhammed ümmetinin modern mensupları etraflarına gül kokusunu saçamıyorlar, dostlarını bile bu nimetten nasiplendiremiyorlar
Peki neden? Niçin olması gereken bu kokumuzu kaybettik? Ne oldu da kokumuz gitti? Ne yaptık ki artık birbirimizden hoş kokular değil de burunlarımızın direklerini kıracak kötü kokular alır olduk? Aslında bu soruların cevabını Vahiy bizlere vermektedir Kur’an diyor ki: “Birbirinizle çekişmeyin, sonra korkuya kapılırsınız da kokunuz gider (Enfal Süresi 846)
Ayette geçen rihkelimesi Arap dilinde koku ve rüzgar anlamlarına gelir Zaten kokunun yayılması için rüzgar olmalıdır Bu ayette kullanılan rihkelimesi güç ve kuvvet anlamında da kullanılmış olabilir Ama şu unutulmamalıdır ki; insanın kendine has bir kokusu vardır Bu koku imanın düzeyinde dışarı yansır ve muhatapta etki uyandırır Aynen Yusuf’un kokusu gibi Babası Yakup binlerce kilometre uzakta olan oğlu Yusuf’un kokusunu almıştı Ben Yusuf'un kokusunu alıyorum(Yusuf süresi 1294) demişti
Dolayısı ile inanan insanda, imanının düzeyine göre bir koku vardır İmanı taklidî değil, tahkiki olan insanın kokusu etrafını etkileyecek düzeyde olacaktır Ama tersi olursa, yani iman, hayatının tamamına hakim olmayıp, sadece dilinin ifadesi ile sınırlı kalırsa , tevhidi hayatının alanlarına hakim kılmayıp, onu belli alanlara hapsederse, ondan yükselecek koku elbette ki Muhammedî gül kokusu ol(a)mayacaktır Tevhidin şekillendirdiği bir hayatta, her alan, o kokudan nasiplenirken, hayatını farklı şeylerle şekillendiren etrafına nahoş kokular saçacaktır
Bugün İslam toplumları ne yazık ki gül kokusu saçamıyorlar Artık yanımıza gelenler, bizlerle ilişkiye girip iletişim kuranlar, imanın tadını, İslam’ın güzelliğini, Muhammed’in (sav) hoş kokusunu bizlerden hissedemiyorlar Bizler birbirimizle gereksiz çekişmelere girdik, rahmet olan ihtilafları, tefrikaya dönüştürdük Aramızda imanımızın gereği olması gereken emniyet ve güveni sarstık Neticesinde de aleme gül kokusunu yayma vazifesini ihmal ettik
İyisi mi dostlar; gelin Muhammedî kokuyla yeniden tanışalım, hemhal olalım, o kokuyu hayatımıza taşıyalım O kokunun şahsiyetli temsilcileri olalım, önce özümseyelim, yüreğimiz, akıllarımız, zihinlerimiz o kokuyu içselleştirsin Sonra o kokuyu bir saka gibi, hasret olan gönüllere taşıyalım O taşıma bile bizlerin Muhammedî kokudan nasiplenmemizi sağlayacak, güle hizmetçi olmak, ona toprak olmak, yataklık etmek, o kokudan istifade etmemize yardımcı olacaktır
Rabbim bu ümmete acısın, karanlıklar içerisinde daha fazla kalmasına müsaade etmesin, Muhammedî kokuyla yeniden bizlere can versin ve ölmüş sinelerimizi dirilterek, onu taşıyacak liyakat kazandırsın (Amin)
ALINTI
 
858,505Konular
982,681Mesajlar
33,049Kullanıcılar
arliekaneSon üye
Üst Alt