nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 37
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 95
Albert Einstein
Okula gitmem neden gerekiyor, babacığım?Sert görünüşlü baba, sekiz yaşındaki oğlunu tepeden süzdü
Albert, kara cahil biri olarak mı gelişmek istiyorsun, yahut?
Kara cahil de ne çağırmak?
İyi döşenmiş geniş salonun öbür ucundan bir kahkaha yükseldi Baba ile oğul, birlikte, büyük piyano başındaki anneye döndüler
Ah Hermancığım, bilmiyor musun, o oyunda Albert'le başa çıkamayacağını?Doğrusunu istersen, ne çağırmak istediğini anlayamıyorumdiye kekeledi kocası
Eski bir Macar ahali şarkısını çalmayı sürdüren hanımefendi Einstein,
Haydi, haydi, bilmezlikten gelme Bilmiyor muyum sanki, Albert'i soru sormaktan vazgeçirmek için sorusuna soruyla yanıt saptamak taktiğini!Ama görüyorsun ya, yürümüyor!dedi
Albert seğirterek annesinin yanına gitti; tuşlar üstünde kayan usta parmaklar ona aniden ne sorduğunu unutturmuştu Piyano şarkı söylüyordu, neredeyse! İki tuşa sert bir vuruşla çalmasını noktalayan anne, taburesinde döndü, oğlunu kolları arasına aldı Albert'in koyu gür, dalgalı saçlarının üstünden kocasına gülümsedi: Görüyorsun ya, Albert'i soru sormaktan alıkoymanın bir yolu vardır: benim müziğim!
Baba da gülümsedi; bir şey demeğe kalmadan, oğlan annesinin kucağında dönerek,
Soru sormak kötü bir şey mi?diye sordu Bu kez gülme sırası babasındaydı:
İşte sana! Boşuna övünme, senin müziğinin de onu durduracağı yok
Anne kocasını duymazlıktan gelerek, oğluna döndü:
Soru sormanın hiçbir fena yanı değil, tatlım Yeter oysa, soruların karşındakini minik düşürmeye ya da kırmaya karşın olmasın!
Lakin ben böylece bir şey yapmıyorum, anneciğim Bilmediğim pek fazla şey var ki, sorarak öğrenmek istiyorum; her şeyi öğrenmek istiyorum
Anne gururla gülümsedi; baba ise birazcık duraksamalı,
Peki, dediğin gibi sahiden her şeyi öğrenmek istiyorsan yavrum, okula niçin gitmen gerektiğini nasıl sorabilirsin? Mektep soruların yanıtlandığı yer yok midir?diye araya girdi
Değildir, babacığım!dedi çocuk Cevap Verme şöyle dursun, soru bile sordurmuyorlar, insana Okuldan hoşlanmıyorum Hapishanedeymişim gibi benzeri Öğretmenler gardiyanlardan farksız; sıralar aralarında aralıklı gardiyanlar!
Karı koca birbirlerine tedirgin gözlerle bakıştılar Albert'in bu suçlamalarına ne diyebilirlerdi ancak
İşte her şeyi sorgulayan bu çocuk, ilerde büyük bilimsel atılımların yanı sıra özentisiz, erdemli bilge kişiliğiyle de bütün dünyanın ilgi odağı olacaktı
Albert Einstein, Güney Almanya'nın Ulm kentinde dünyaya geldi Küçük bir elektrokimya fabrikasının sahibi olan babası başarılı bir meslek adamı değildi Annesinin dünyası müzikti; özellikle Beethoven'in piyano parçalarını çalmak en büyük tutkusuydu Aile Musevî kökenliydi, lakin dinsel bağnazlıktan uzak, açık görüşlü, kültürel etkinliklerle varlıklı bir yaşam içindeydi Ne var oysa, çocuğun ilk yıllardaki gelişmesi kaygı vericiydi Bilhassa konuşmadaki gecikmesi aileyi telaşa düşürmüştü
Albert, içine kapanıktı; çocukların arasına katılmaktan, oyun oynamaktan hoşlanmıyordu Okulu bıktırıcı buluyor, ezberden dayanan eğitim disiplinine katlanamıyordu Gimnazyumda geçen orta öğrenimi mutsuz ve başarısızdı Mühendis amcasının özel ilgisi olmasaydı, belki de öğrenimden tamamen kopacaktı Amca, yeğene cebir ve geometriyi sevdirdi Geometri özellikle Albert'i bir tür büyülemişti
Einstein, yıllar sonra amcasına borcunu şöyle dile getirir: Çocukluğumda yaşadığım iki kayda değer olayı unutamam Biri, beş yaşımda iken amcamın armağanı pusulada bulduğum gizem; diğeri on iki yaşımda iken tanıştığım Öklit geometrisi Gençliğinde bu geometrinin büyüsüne girmeyen bir kimsenin ilerdi kuramsal bilimde parlak bir atılım yapabileceği hiç beklenmemelidir!
Einstein, yüksek öğrenimini zor koşullara göğüs gererek Zürih Teknik Üniversitesi'nde yapar Mezun olduğunda iş bulmak sorunuyla karşılaşır Üniversitede asistanlık bir yandan orta mektep öğretmenliği bile bulamaz Sonunda bir mektep arkadaşının yardımıyla Bern Patent Ofisi'nde sıradan bir işe yerleşir; ama belli başlı dünyası olan bilimden kopmaz; çok geçmeden büyüsü bugün de süren devrimsel atılımlarıyla yaratıcı dehasını kanıtlar 1905'te Annalen der Physik dergisinde yayımlanan üç çalışmasının her biri, fizik tarihinde bir dönüm noktası sayılabilecek nitelikteydi *
Okula gitmem neden gerekiyor, babacığım?Sert görünüşlü baba, sekiz yaşındaki oğlunu tepeden süzdü
Albert, kara cahil biri olarak mı gelişmek istiyorsun, yahut?
Kara cahil de ne çağırmak?
İyi döşenmiş geniş salonun öbür ucundan bir kahkaha yükseldi Baba ile oğul, birlikte, büyük piyano başındaki anneye döndüler
Ah Hermancığım, bilmiyor musun, o oyunda Albert'le başa çıkamayacağını?Doğrusunu istersen, ne çağırmak istediğini anlayamıyorumdiye kekeledi kocası
Eski bir Macar ahali şarkısını çalmayı sürdüren hanımefendi Einstein,
Haydi, haydi, bilmezlikten gelme Bilmiyor muyum sanki, Albert'i soru sormaktan vazgeçirmek için sorusuna soruyla yanıt saptamak taktiğini!Ama görüyorsun ya, yürümüyor!dedi
Albert seğirterek annesinin yanına gitti; tuşlar üstünde kayan usta parmaklar ona aniden ne sorduğunu unutturmuştu Piyano şarkı söylüyordu, neredeyse! İki tuşa sert bir vuruşla çalmasını noktalayan anne, taburesinde döndü, oğlunu kolları arasına aldı Albert'in koyu gür, dalgalı saçlarının üstünden kocasına gülümsedi: Görüyorsun ya, Albert'i soru sormaktan alıkoymanın bir yolu vardır: benim müziğim!
Baba da gülümsedi; bir şey demeğe kalmadan, oğlan annesinin kucağında dönerek,
Soru sormak kötü bir şey mi?diye sordu Bu kez gülme sırası babasındaydı:
İşte sana! Boşuna övünme, senin müziğinin de onu durduracağı yok
Anne kocasını duymazlıktan gelerek, oğluna döndü:
Soru sormanın hiçbir fena yanı değil, tatlım Yeter oysa, soruların karşındakini minik düşürmeye ya da kırmaya karşın olmasın!
Lakin ben böylece bir şey yapmıyorum, anneciğim Bilmediğim pek fazla şey var ki, sorarak öğrenmek istiyorum; her şeyi öğrenmek istiyorum
Anne gururla gülümsedi; baba ise birazcık duraksamalı,
Peki, dediğin gibi sahiden her şeyi öğrenmek istiyorsan yavrum, okula niçin gitmen gerektiğini nasıl sorabilirsin? Mektep soruların yanıtlandığı yer yok midir?diye araya girdi
Değildir, babacığım!dedi çocuk Cevap Verme şöyle dursun, soru bile sordurmuyorlar, insana Okuldan hoşlanmıyorum Hapishanedeymişim gibi benzeri Öğretmenler gardiyanlardan farksız; sıralar aralarında aralıklı gardiyanlar!
Karı koca birbirlerine tedirgin gözlerle bakıştılar Albert'in bu suçlamalarına ne diyebilirlerdi ancak
İşte her şeyi sorgulayan bu çocuk, ilerde büyük bilimsel atılımların yanı sıra özentisiz, erdemli bilge kişiliğiyle de bütün dünyanın ilgi odağı olacaktı
Albert Einstein, Güney Almanya'nın Ulm kentinde dünyaya geldi Küçük bir elektrokimya fabrikasının sahibi olan babası başarılı bir meslek adamı değildi Annesinin dünyası müzikti; özellikle Beethoven'in piyano parçalarını çalmak en büyük tutkusuydu Aile Musevî kökenliydi, lakin dinsel bağnazlıktan uzak, açık görüşlü, kültürel etkinliklerle varlıklı bir yaşam içindeydi Ne var oysa, çocuğun ilk yıllardaki gelişmesi kaygı vericiydi Bilhassa konuşmadaki gecikmesi aileyi telaşa düşürmüştü
Albert, içine kapanıktı; çocukların arasına katılmaktan, oyun oynamaktan hoşlanmıyordu Okulu bıktırıcı buluyor, ezberden dayanan eğitim disiplinine katlanamıyordu Gimnazyumda geçen orta öğrenimi mutsuz ve başarısızdı Mühendis amcasının özel ilgisi olmasaydı, belki de öğrenimden tamamen kopacaktı Amca, yeğene cebir ve geometriyi sevdirdi Geometri özellikle Albert'i bir tür büyülemişti
Einstein, yıllar sonra amcasına borcunu şöyle dile getirir: Çocukluğumda yaşadığım iki kayda değer olayı unutamam Biri, beş yaşımda iken amcamın armağanı pusulada bulduğum gizem; diğeri on iki yaşımda iken tanıştığım Öklit geometrisi Gençliğinde bu geometrinin büyüsüne girmeyen bir kimsenin ilerdi kuramsal bilimde parlak bir atılım yapabileceği hiç beklenmemelidir!
Einstein, yüksek öğrenimini zor koşullara göğüs gererek Zürih Teknik Üniversitesi'nde yapar Mezun olduğunda iş bulmak sorunuyla karşılaşır Üniversitede asistanlık bir yandan orta mektep öğretmenliği bile bulamaz Sonunda bir mektep arkadaşının yardımıyla Bern Patent Ofisi'nde sıradan bir işe yerleşir; ama belli başlı dünyası olan bilimden kopmaz; çok geçmeden büyüsü bugün de süren devrimsel atılımlarıyla yaratıcı dehasını kanıtlar 1905'te Annalen der Physik dergisinde yayımlanan üç çalışmasının her biri, fizik tarihinde bir dönüm noktası sayılabilecek nitelikteydi *