iltasyazilim
FD Üye
Alay edilen çocuğa, anne baba nasıl davranmalı?
Çocukların kıyafetleri, konuşma tarzları veya maddesel engelleri birbirleri için alay konusu olabiliyor Alay konusu olan çocuk travma yaşarken, aileler isteksizce de olsa bu travmanın etkisini artırabiliyor
Çocuklar aralarında lakap takma, dalga geçme gibi davranışlar çok fazla görülür Maddi görünüş, söylev şekli, kılık kıyafetler, gözlük ve işitme cihazı gibi aletler somut ve zihinsel özürler ile tikler alay konusu olabilir Zaten çocuklar için alay konusu bulmak hiç de güç değildir Çalışkanlık bile 'inekleme' adıyla alay konusu yapılabilir Çocuklar aralarında dalga geçme bir tarafın egosunu memnuniyet ederken öteki tarafta duygusal travma oluşturabiliyor Anne babanın hatalı birtakım tutumları da travmanın etkisini artırıyor Çocukların erişkinlere duyduğu güveni sarsıyor
Çocuk Psikiyatrisi Prof Dr Mücahit Öztürk, ebeveynin var olan sorunları göz ardı ederek 'yok bir şeyin onlar seni kıskanıyor' gibi sözleri çocuğun üzüntüsünü artırmaktan başka bir işe yaramıyor Bilhassa de okulöncesi dönem çocukları arkadaşlarıyla gülerek alay eder, bambaşka ve yeni özellikler hakkında masum açıklama yaparlar Zalim oldukları için değil, düşüncelerini mantıksal süzgeçten geçirme olgunluğuna ulaşamadıkları için fikirlerini doğrudan açıklama ederler Bu durumun 5–6 yaşa dek sıradan kabul edilebileceğini bildiren Öztürk, bu yaştaki çocuklarda empati duygusu gelişmediği için karşısındaki kişinin hislerini anlayamadığını ifade ediyor
Prof Dr Öztürk'e tarafından bir çocuğun arkadaşının ya da hiç tanımadığı birinin kusuru ve ayıbı ile uğraşıp onu ufak düşürmesinin iki kayda değer sebebi var: Birincisi çocuğun kendine olan özgüvenin azlığı, kendindeki bir eksikliği gidermek amacıyla başkalarına sözel olarak saldırma ve üste geçme çabası Öteki bir niçin ise dürtüselliği olan çocukların sözlerini teftiş etmedeki zorlukları Bu çocuklar söz ve davranışlarını frenleyemez, sonunu hesapsızca konuşur Karşı tarafın duygularını önemsemez, kırıldığını ve üzüldüğünü bildikleri halde sözlerine devam ederler Karşısında tarafı çileden çıkarmak, üzmek ve sinirlendirmekten tutku alırlar Bu çocukların yaşıtlarıyla ilişkilerinde fazla pozitif sorunlar yaşanır Maddesel ve sözel şiddeti rahatlıkla kullanabilir
Kendine güveni zedeleniyor
Alay edilen çocukların bu durumdan önce rahatsızlık duyduğunu daha sonra da 'mutsuzluk' yaşadığını anlatan Öztürk, dalga geçilmenin haricen aşırı hiddet, saldırganlık ya da içe kapanma ve depresif bir ruh hali olarak yansıdığını ifade ediyor Öztürk, alay edilen çocuğun ruh haletini şu ifadelerle özetliyor:Kendine güven duygusu zedelenir Çocuk okula gitmek, sokağa çıkmak istemez Alay eden çocuğa karşısında öfke duyar Ara Sıra bu öfkesini kuvvet olarak dışa vurabilir Ara Sıra de öfkesini aile içinde boşaltır, daha sinirli agresif ve huzursuz olur Sürekli alay edilmek çocuk olarak şehvetli bir travmadır O dönemdeki etkisi yanında uzun dönemde travmanın etkisi ortaya çıkabilir Şahsiyet yapılanmasında ağır hasarlar oluşturur öte taraftan alay edilen çocuk üzüntüsünü ara sıra içinde yaşar, dışa vuramaz Bunu ailesi ile paylaşmaktan dahi çekinebilir Onların gözünde de küçük düşmek istemez Ancak ilgili bir aile çocuğun hal ve davranışlarından mutsuz ve tedirgin olduğunu anlar Çocuğun arkadaşının olmaması, okula gitmek istememesi birincil belirtilerdir
Arkadaşları arasında alay konusu olan çocuklara ailenin takviye olması gerekiyor Ebeveynlerin, alay edilen çocuklara karşı, 'Bunda üzülecek bir şey yok', 'Yok bir şeyin onlar seni kıskanıyor' gibi söylemler çocuğun sadece üzüntüsünü artırıyor Prof Dr Öztürk bu geçiştirme çabalarını çocuğun duygularını anlamaktan uzaktan, empatiden mahrum tavırlar olarak tanımlıyor
Çocuğa, alay edenle nasıl diyalog kuracağını öğretin
Çocuğa alay eden çocuk ile nasıl diyalog kuracağı öğretilmeli Alay edildiğinde kızmak, öfkelenmek, şiddet kullanmak işe yaramaz Alay edilen çocuğa öncelikle karşı tarafa kendini anlatmayı öğütlemeli Mümkünse bire bir şekilde konuşması önerilmeli Bu durumu anlamayan çocuğa aleyhinde tepkisiz durması öğretilmeli
Maddi ve zihinsel özürleri nedeniyle alay edilen çocuk: Maddesel görünüş, hitabe bozukluğu gibi çocuğun elinde olmadan var olan durumlarda, aile özenli davranmalı Çocuğa özel durumu izah edilmeli Çocuğun kendi duygularını anlatmasına izin verilmeli
Giyimi ve ismi ile alay edilen çocuk: Çocuğun alay edilmesine sebep olacak koşullar oluşturmamalı Mesela garip bir kıyafetle çocuğu sokağa çıkarmamalı Adı ya da soyadı alay konusu ise isim değişikliğine gidilmeli
Boyu ile alay edilen çocuk: Irtifa konusunda tıbbi olarak yapılacak bir şey varsa yapılmalı Kalıtımsal olarak kısa boylu çocuklarda bunun bir eksiklik olmadığı anlatılmalı
*
Çocukların kıyafetleri, konuşma tarzları veya maddesel engelleri birbirleri için alay konusu olabiliyor Alay konusu olan çocuk travma yaşarken, aileler isteksizce de olsa bu travmanın etkisini artırabiliyor
Çocuklar aralarında lakap takma, dalga geçme gibi davranışlar çok fazla görülür Maddi görünüş, söylev şekli, kılık kıyafetler, gözlük ve işitme cihazı gibi aletler somut ve zihinsel özürler ile tikler alay konusu olabilir Zaten çocuklar için alay konusu bulmak hiç de güç değildir Çalışkanlık bile 'inekleme' adıyla alay konusu yapılabilir Çocuklar aralarında dalga geçme bir tarafın egosunu memnuniyet ederken öteki tarafta duygusal travma oluşturabiliyor Anne babanın hatalı birtakım tutumları da travmanın etkisini artırıyor Çocukların erişkinlere duyduğu güveni sarsıyor
Çocuk Psikiyatrisi Prof Dr Mücahit Öztürk, ebeveynin var olan sorunları göz ardı ederek 'yok bir şeyin onlar seni kıskanıyor' gibi sözleri çocuğun üzüntüsünü artırmaktan başka bir işe yaramıyor Bilhassa de okulöncesi dönem çocukları arkadaşlarıyla gülerek alay eder, bambaşka ve yeni özellikler hakkında masum açıklama yaparlar Zalim oldukları için değil, düşüncelerini mantıksal süzgeçten geçirme olgunluğuna ulaşamadıkları için fikirlerini doğrudan açıklama ederler Bu durumun 5–6 yaşa dek sıradan kabul edilebileceğini bildiren Öztürk, bu yaştaki çocuklarda empati duygusu gelişmediği için karşısındaki kişinin hislerini anlayamadığını ifade ediyor
Prof Dr Öztürk'e tarafından bir çocuğun arkadaşının ya da hiç tanımadığı birinin kusuru ve ayıbı ile uğraşıp onu ufak düşürmesinin iki kayda değer sebebi var: Birincisi çocuğun kendine olan özgüvenin azlığı, kendindeki bir eksikliği gidermek amacıyla başkalarına sözel olarak saldırma ve üste geçme çabası Öteki bir niçin ise dürtüselliği olan çocukların sözlerini teftiş etmedeki zorlukları Bu çocuklar söz ve davranışlarını frenleyemez, sonunu hesapsızca konuşur Karşı tarafın duygularını önemsemez, kırıldığını ve üzüldüğünü bildikleri halde sözlerine devam ederler Karşısında tarafı çileden çıkarmak, üzmek ve sinirlendirmekten tutku alırlar Bu çocukların yaşıtlarıyla ilişkilerinde fazla pozitif sorunlar yaşanır Maddesel ve sözel şiddeti rahatlıkla kullanabilir
Kendine güveni zedeleniyor
Alay edilen çocukların bu durumdan önce rahatsızlık duyduğunu daha sonra da 'mutsuzluk' yaşadığını anlatan Öztürk, dalga geçilmenin haricen aşırı hiddet, saldırganlık ya da içe kapanma ve depresif bir ruh hali olarak yansıdığını ifade ediyor Öztürk, alay edilen çocuğun ruh haletini şu ifadelerle özetliyor:Kendine güven duygusu zedelenir Çocuk okula gitmek, sokağa çıkmak istemez Alay eden çocuğa karşısında öfke duyar Ara Sıra bu öfkesini kuvvet olarak dışa vurabilir Ara Sıra de öfkesini aile içinde boşaltır, daha sinirli agresif ve huzursuz olur Sürekli alay edilmek çocuk olarak şehvetli bir travmadır O dönemdeki etkisi yanında uzun dönemde travmanın etkisi ortaya çıkabilir Şahsiyet yapılanmasında ağır hasarlar oluşturur öte taraftan alay edilen çocuk üzüntüsünü ara sıra içinde yaşar, dışa vuramaz Bunu ailesi ile paylaşmaktan dahi çekinebilir Onların gözünde de küçük düşmek istemez Ancak ilgili bir aile çocuğun hal ve davranışlarından mutsuz ve tedirgin olduğunu anlar Çocuğun arkadaşının olmaması, okula gitmek istememesi birincil belirtilerdir
Arkadaşları arasında alay konusu olan çocuklara ailenin takviye olması gerekiyor Ebeveynlerin, alay edilen çocuklara karşı, 'Bunda üzülecek bir şey yok', 'Yok bir şeyin onlar seni kıskanıyor' gibi söylemler çocuğun sadece üzüntüsünü artırıyor Prof Dr Öztürk bu geçiştirme çabalarını çocuğun duygularını anlamaktan uzaktan, empatiden mahrum tavırlar olarak tanımlıyor
Çocuğa, alay edenle nasıl diyalog kuracağını öğretin
Çocuğa alay eden çocuk ile nasıl diyalog kuracağı öğretilmeli Alay edildiğinde kızmak, öfkelenmek, şiddet kullanmak işe yaramaz Alay edilen çocuğa öncelikle karşı tarafa kendini anlatmayı öğütlemeli Mümkünse bire bir şekilde konuşması önerilmeli Bu durumu anlamayan çocuğa aleyhinde tepkisiz durması öğretilmeli
Maddi ve zihinsel özürleri nedeniyle alay edilen çocuk: Maddesel görünüş, hitabe bozukluğu gibi çocuğun elinde olmadan var olan durumlarda, aile özenli davranmalı Çocuğa özel durumu izah edilmeli Çocuğun kendi duygularını anlatmasına izin verilmeli
Giyimi ve ismi ile alay edilen çocuk: Çocuğun alay edilmesine sebep olacak koşullar oluşturmamalı Mesela garip bir kıyafetle çocuğu sokağa çıkarmamalı Adı ya da soyadı alay konusu ise isim değişikliğine gidilmeli
Boyu ile alay edilen çocuk: Irtifa konusunda tıbbi olarak yapılacak bir şey varsa yapılmalı Kalıtımsal olarak kısa boylu çocuklarda bunun bir eksiklik olmadığı anlatılmalı
*