nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 37
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 95
Her yörenin kendine özgü çok değişik gelenek ve görenekleri vardır, bu gelenek ve görenekler o bölgenin insanının kültür mirasıdır Akdeniz bölgesinin de bazı gelenekleri vardır İşte onlardan bazıları yazımızda sizler için anlatılmaktadır
NIKAH GELENEKLERİ
Kız İstemede Mendil Düğümleme : Gelinlik çağına gelen genç kızlara çevrede dünürcü gelinir Bu dünürcüler bir tane olabileceği gibi aynı anda aniden artı da olabilir Kıza gelen dünürcülere kız babası düşüneceğini söyler Kız babası kıza doğrudan doğruya kiminle evlenmek istediğini soramadığı için bir bayan kadar kıza kaç tane taliplisi varsa böylece bambaşka renkte şamata getirilir Bu mendillerin kime ait olduğu da söylenir Kızın kime gönlü varsa o kişiye ait mendili düğümler ve böylece kiminle evlenmek istediğini belirtir
Düğün : Babası oğlunu çağırır,oğlan diz çökerek oturur Baba oğlum falan adamın kızını sana isteyeceğim,git kızı uzak gözet der Erkek Çocuk kızı beğenirse arkadaşlarıyla babasına haber gönderir Erkek Çocuk babası iyi konuşan ,ağzı laf yapan bir komşusu ile dünüre gider Oturup uzun uzun sohbet ederler Olan tarafı utangaç davrandığı için bir türlü konuya giremez Ziyaretin sonuna yakın komşusu Allahın emri üzeri Peygamberin Kavli üzeri oğlumuz falancaya sizden hısımlık diliyorum der Kız babası başını eğerek sonra cevap veririz birazcık düşünelim der sonra ikinci bir ziyaret gerçekleştirilir dünkü sözümüz ne oldu diyerek söze başlanırKız babası tekrar başını eğerek cevap saptamak istemez,düşünelim der Erkek Çocuk babası yine yanıt alamadan geri döner Çünkü kız evi naz evidir Kız evine üçüncü ziyarette maddesel duruma tarafından armağan (Baklava,çikolata) alınarak götürülür Erkek Çocuk babası bu kez biz geldik gitmeyiz,kuzu kurban kabul etmeyiz,bu kızı Allah yazdıysa gelin edinmek isteriz derEve getirilen hediye kız evi kadar kabul edilirse oğlan evini görmeceye (kız ile oğlanın biribirini görmesi) çağırır Kız ile erkek çocuk görüştükten sonra kız babası yakın bir akrabası vasıtasıyla kızının fikrini sorar Kız babam bilir derse gönlü var demektirBundan sonra laf kesilirArkasından erkek çocuk tarafı nişan ister Nişandan sonra bir gün alırlar ve kızın evine kesene (Kıza altınını,elbisesini ve çeyizini götürmek)giderler Kesene kızın çeyizini evine serer Kesene Perşembe günü gider nikah cumartesi akşamı kına ile başlarKına gecesi gelinin tüm tanıdıkları ve arkadaşları gelerek gelini giydirip süslerler Gelin odaya gelince alkışlanır ve oturmadan oynatılırBundan sonradan meydan genç kızlara kalır Ve uzun bir zaman söyleşirler Birbirlerini överler,türkü söylerler Oyun faslı bittikten daha sonra sıra geline kına yakmaya gelmiştir Kına yakılmadan önce kız anasından şöyle müsade istenir
Kız mısırdan kınan geldi mi?
Kız annesi duydu mu?
Çağırın gelsin öz anasına
Izin versin kınasına
Geline kına yakmadan önce abdest aldırılırGenç kızlar kadar büyük bir leğende kına yoğrulurYoğrulan kınanın üstüne mum yakılırKına ilk olarak ,annesi göre gelinin eline sürülürDaha sonra genç kızlar kına türküsünün eşliğinde birbirlerine kına yakarlar
Gelin söyler:
Ak elime mor kınalar yakarlar
Baba evinden el evine atarlar
Başlıca söyler:
Var git kızım güle güle
Göz yaşını sile sile
Gelin söyler :
Sabahtan erken kalkarım
Elim kına yıkarım
Anne,baba ve kardeşlerim bundan böyle sizi fazla özlerim
Kız anası söyler:
Var git kızım güle güle
Göz yaşını sile sile
Oğlan tarafı Pazar günü gelin herif gelerek gelini alırlar
DOĞUM GELENEĞİ
Doğum ve Sonraki Törenler: Doğum öncesi akraba ve komşulardan deneyimli ve yaşlı kadınlar evde toplanırAnne adayının yanına ayrılmazlarDoğumu en tecrübeli kadın yaptırırVe ömür boyu çocuğun ebesi olarak kalır
Doğum gerçekleşince bebeğin göbeği kesilerek bağlanırZaman geçirmeden yıkanarak bir beze sıkı sıkı sarılır(Kundaklanır)
Doğumdan sonra göbedelik töreni yapılırBu tören yapılırken fiziki durumu iyi olanlar ziyafet verir ,iyi olmayanlar ise lokum ve büskivi dağıtırlar
Ad verme:Ailenin en ihtiyar erkeği çocuğu kucağına alarak kulağına ezan okuyarak ismini verir
Tuzlama: Bebek doğduktan 3 gün sonradan yakın komşularının ve akrabalarının toplandığı konut ortamında bebek bal karıştırılmış tuzla tuzlanır(Büyüdüğünde teni kokmasın diye)
Diş Diricesi(Gölleme): Bebeğin ilk çıkardığı kadınsı gören birincil birey çocuğa hediye alırVe diş diricesi (nohut ,darı,fasulye ve buğdayın harşlanmasıyla yapılan gıda) pişirilerek gelenlere ikram edilirGelmeyenlere gönderilir
Günümüzde ise büyüyen teknoloji bir uçtan bir uca bebeğin cinsiyeti, sağlıklı mı yoksa özürlü mü olduğu evvelden belirlenebilmekte, hastanelerde hijyenik ortamda doğum yaptırılmaktadır
YAYLA GELENEĞİ
İklimi nemli ve sıcak olan ilçemizde tarımsal üretimin gelişmediği ve turizmin olmadığı dönemlerde hayvancılıkla geçinen yöre halkı hayvanların ilkbaharda mera ihtiyacı için yaz yurduna Temmuz ve Ağustos aylarında başyaylaya Eylül ve Ekim aylarında da güzlüğe gitmektedirGünümüzde ise daha fazla iklim ve nostaljik sebeplerle Mayıs Eylül ayları arasında yaylalara gitmektedirlerGeçmişte sığınak olarak inler,kümeler,taştan yapılmış çivliklerde ikamet edilirken ve at ,deve ve eşeklerle yayla göçü gerçekleştirilirken günümüzde motorlu araçlarla ulaşıma kullanışlı plato yolları günübirlik plato gidişgelişine olanak sağlamış,yayla evleri daimi ev halini almıştırÇoğu yaylada elektrik ve su imkanı yaylalarda yöre halkının şehirsel imkanlara kavuşmasını sağlamıştır
İMECE GELENEĞİ
Özellikle kırsal kesimdeki köylüler,köyün ortak işlerini imece usulüyle çözdükleri gibi ,birbirleriyle de kendi arasında bilhassa ekim ve hasatlarda yardımlaşma geleneği günümüzde de halen devam etmektedir *
NIKAH GELENEKLERİ
Kız İstemede Mendil Düğümleme : Gelinlik çağına gelen genç kızlara çevrede dünürcü gelinir Bu dünürcüler bir tane olabileceği gibi aynı anda aniden artı da olabilir Kıza gelen dünürcülere kız babası düşüneceğini söyler Kız babası kıza doğrudan doğruya kiminle evlenmek istediğini soramadığı için bir bayan kadar kıza kaç tane taliplisi varsa böylece bambaşka renkte şamata getirilir Bu mendillerin kime ait olduğu da söylenir Kızın kime gönlü varsa o kişiye ait mendili düğümler ve böylece kiminle evlenmek istediğini belirtir
Düğün : Babası oğlunu çağırır,oğlan diz çökerek oturur Baba oğlum falan adamın kızını sana isteyeceğim,git kızı uzak gözet der Erkek Çocuk kızı beğenirse arkadaşlarıyla babasına haber gönderir Erkek Çocuk babası iyi konuşan ,ağzı laf yapan bir komşusu ile dünüre gider Oturup uzun uzun sohbet ederler Olan tarafı utangaç davrandığı için bir türlü konuya giremez Ziyaretin sonuna yakın komşusu Allahın emri üzeri Peygamberin Kavli üzeri oğlumuz falancaya sizden hısımlık diliyorum der Kız babası başını eğerek sonra cevap veririz birazcık düşünelim der sonra ikinci bir ziyaret gerçekleştirilir dünkü sözümüz ne oldu diyerek söze başlanırKız babası tekrar başını eğerek cevap saptamak istemez,düşünelim der Erkek Çocuk babası yine yanıt alamadan geri döner Çünkü kız evi naz evidir Kız evine üçüncü ziyarette maddesel duruma tarafından armağan (Baklava,çikolata) alınarak götürülür Erkek Çocuk babası bu kez biz geldik gitmeyiz,kuzu kurban kabul etmeyiz,bu kızı Allah yazdıysa gelin edinmek isteriz derEve getirilen hediye kız evi kadar kabul edilirse oğlan evini görmeceye (kız ile oğlanın biribirini görmesi) çağırır Kız ile erkek çocuk görüştükten sonra kız babası yakın bir akrabası vasıtasıyla kızının fikrini sorar Kız babam bilir derse gönlü var demektirBundan sonra laf kesilirArkasından erkek çocuk tarafı nişan ister Nişandan sonra bir gün alırlar ve kızın evine kesene (Kıza altınını,elbisesini ve çeyizini götürmek)giderler Kesene kızın çeyizini evine serer Kesene Perşembe günü gider nikah cumartesi akşamı kına ile başlarKına gecesi gelinin tüm tanıdıkları ve arkadaşları gelerek gelini giydirip süslerler Gelin odaya gelince alkışlanır ve oturmadan oynatılırBundan sonradan meydan genç kızlara kalır Ve uzun bir zaman söyleşirler Birbirlerini överler,türkü söylerler Oyun faslı bittikten daha sonra sıra geline kına yakmaya gelmiştir Kına yakılmadan önce kız anasından şöyle müsade istenir
Kız mısırdan kınan geldi mi?
Kız annesi duydu mu?
Çağırın gelsin öz anasına
Izin versin kınasına
Geline kına yakmadan önce abdest aldırılırGenç kızlar kadar büyük bir leğende kına yoğrulurYoğrulan kınanın üstüne mum yakılırKına ilk olarak ,annesi göre gelinin eline sürülürDaha sonra genç kızlar kına türküsünün eşliğinde birbirlerine kına yakarlar
Gelin söyler:
Ak elime mor kınalar yakarlar
Baba evinden el evine atarlar
Başlıca söyler:
Var git kızım güle güle
Göz yaşını sile sile
Gelin söyler :
Sabahtan erken kalkarım
Elim kına yıkarım
Anne,baba ve kardeşlerim bundan böyle sizi fazla özlerim
Kız anası söyler:
Var git kızım güle güle
Göz yaşını sile sile
Oğlan tarafı Pazar günü gelin herif gelerek gelini alırlar
DOĞUM GELENEĞİ
Doğum ve Sonraki Törenler: Doğum öncesi akraba ve komşulardan deneyimli ve yaşlı kadınlar evde toplanırAnne adayının yanına ayrılmazlarDoğumu en tecrübeli kadın yaptırırVe ömür boyu çocuğun ebesi olarak kalır
Doğum gerçekleşince bebeğin göbeği kesilerek bağlanırZaman geçirmeden yıkanarak bir beze sıkı sıkı sarılır(Kundaklanır)
Doğumdan sonra göbedelik töreni yapılırBu tören yapılırken fiziki durumu iyi olanlar ziyafet verir ,iyi olmayanlar ise lokum ve büskivi dağıtırlar
Ad verme:Ailenin en ihtiyar erkeği çocuğu kucağına alarak kulağına ezan okuyarak ismini verir
Tuzlama: Bebek doğduktan 3 gün sonradan yakın komşularının ve akrabalarının toplandığı konut ortamında bebek bal karıştırılmış tuzla tuzlanır(Büyüdüğünde teni kokmasın diye)
Diş Diricesi(Gölleme): Bebeğin ilk çıkardığı kadınsı gören birincil birey çocuğa hediye alırVe diş diricesi (nohut ,darı,fasulye ve buğdayın harşlanmasıyla yapılan gıda) pişirilerek gelenlere ikram edilirGelmeyenlere gönderilir
Günümüzde ise büyüyen teknoloji bir uçtan bir uca bebeğin cinsiyeti, sağlıklı mı yoksa özürlü mü olduğu evvelden belirlenebilmekte, hastanelerde hijyenik ortamda doğum yaptırılmaktadır
YAYLA GELENEĞİ
İklimi nemli ve sıcak olan ilçemizde tarımsal üretimin gelişmediği ve turizmin olmadığı dönemlerde hayvancılıkla geçinen yöre halkı hayvanların ilkbaharda mera ihtiyacı için yaz yurduna Temmuz ve Ağustos aylarında başyaylaya Eylül ve Ekim aylarında da güzlüğe gitmektedirGünümüzde ise daha fazla iklim ve nostaljik sebeplerle Mayıs Eylül ayları arasında yaylalara gitmektedirlerGeçmişte sığınak olarak inler,kümeler,taştan yapılmış çivliklerde ikamet edilirken ve at ,deve ve eşeklerle yayla göçü gerçekleştirilirken günümüzde motorlu araçlarla ulaşıma kullanışlı plato yolları günübirlik plato gidişgelişine olanak sağlamış,yayla evleri daimi ev halini almıştırÇoğu yaylada elektrik ve su imkanı yaylalarda yöre halkının şehirsel imkanlara kavuşmasını sağlamıştır
İMECE GELENEĞİ
Özellikle kırsal kesimdeki köylüler,köyün ortak işlerini imece usulüyle çözdükleri gibi ,birbirleriyle de kendi arasında bilhassa ekim ve hasatlarda yardımlaşma geleneği günümüzde de halen devam etmektedir *