iltasyazilim
FD Üye
Plörezi (Plevra İltihabı), Fibrinli (Kuru)
Halk arasında göğüs zarı sertleşmesi olarak bilinir Çoğunlukla kayda değer bir iz bırakmadan iyileşir Yine de özenle izlenmesi gerekir, çünkü olguların kayda değer bir bölümü akciğer filmleriyle defalarca tanınamayan verem hastalığına bağlıdır
Nedenleri
Eğer rahatsızlık etkeni tüberküloz basili değilse dağıtılmış olasılıklar laf konusudur plevra iltihabı akciğer ya da bronş iltihabı, apse, bronş genişlemesi ve yıkımı gibi bir diğer akciğer hastalığından kaynaklanabilir Gut ve üremi gibi bir zehirlenme hastalığına ast olabilir Göğüs kafesi yaralanmalan, romatizma veya karaciğer, safrakesesi, karın zarı, kalp gibi komşu dokulardaki bir iltihabın akciğer zarına yayılması sonucunda ortaya çıkabilir Iltihap etkenlerinin kan ya da lenf dolaşımı yoluyla akciğer zarına ulaşmasıyla da gelişebilir
Belirtileri
Dört kayda değer belirti görülür: Ağn, alev, Öksürük ve çeper sürtünmesi Bunlar hastalığın yeterince tipik belirtileridir ve hemen her olguda belirli ölçüde yinelenir aynı zamanda belirlenmiş teşhis konabilmesi için hepsinin bir arada bulunması gerekmez
Ağn hastanın dikkatini çeken ilk belirtidir Gerginlik duygusu verir, batıcıdır ve göğüs duvarının tek bir noktasında duyulur Bu nokta genellikle kürekkemiğinin ucuna denk düşer Iltihap akciğer tepesini örten zarda yoğunlaşmışsa sancı bilhassa omuza dağılım eğilimindedir Ağrının önemli bir özelliği de derin bitik almayla, öksürük ve hapşırıkla artmasıdır Hastalık etkeni o bölgede bazı değişikliklere neden olur Örneğin akciğer zarını besleyen damarları genişletir İltihaplı bölgeden damar geçirgenliğini artına maddelerin çıkması sonucunda damarlardan bolca fibrinojen taşıyan bir sıvı sızar Fibrinojen bir proteindir Akciğer zarının İki katmanı aralarında biriktiğinde zamanla sertleşerek ağsı ya da partüklü bir fibrin kütlesine dönüşür giderken akciğer zarının katmanlarını döşeyen hücrelerin de dökülmesiyle bunların örttüğü zar alanı açıkta kalır Akciğer zarının yüzeyi böylece kayganlığını yitirir ve zarın iki katmanı solunum esnasında birbiri üstünde zahmetsizce kayamaz Solunum hareketi sırasında çeper katmanlarının birbirine sürtünmesi, zarın göğüs duvarım örten yüzeyindeki duyu sinirlerinin uçlarım uyararak ağrıya niçin olur Buna karşılık zarın akciğeri örten bölümünde duyu sinirleri bulunmadığından bu alan ağrısızdır
Ateş çok farklı biçimlerde gelişebilir Çoğunlukla 38°C39°C ye değin yükselir; özellikle hastalığın başlangıcında belirgindir ve gün boyu yüksek kalır
Daha Manâlı bir semptom olan öksürük kuru ve inatçıdır Akciğer zarındaki iltihaptan doğan bir istemsiz hareket sonucu ortaya çıkar Son derece rahatsız edicidir, çünkü ağrıyı artırır
Akciğer zan sürtünmesi hastalığın asıl belirtisidir Sürtünme sesinin şiddeti göğüs zarı katmanlarında iltihabın yaygınlığına tabi olarak değişir Oğuşturulan taze kösele sesine, karda yürürken çıkan sese veya birbirine sürtülen saç
tellerinin çıkardığı sese benzer bu ses, artık pürtüklü bir yapısı olan göğüs zarı katmanlarının birbirine sürtünmesinden doğar Derin soluma sırasında ve benzi atmış vermekten çok benzi atmış alırken duyulur Sesin zamanla hafifleyerek kaybolması fibrin birikintilerinin ortadan kalktığını, akciğer zarının iki katmanının birleştiğini ya da akciğer zarı boşluğunda sıvı (eksüda) birikmesiyle katmanların sürtünemeyecek kadar birbirinden uzaklaştığım düşündürür Son ihtimal, fibrinli akciğer zan iltihabından sulu akciğer zan iltihabına geçildiğini gösterir
Kuru (fibrinli) akciğer zarı iltihabının belirtileri bilhassa vereme tabi olgularda fazla hafif olabilir Başlangıçta gözden kaçabilir ve akciğere yayılarak çok daha ağır duruma gelebilir bu nedenle belirtiler hafif de olsa, inatçı ve yineleyici özellikteyse hastanın röntgen filmi çekilmeli ve çeşitli araştırmalar yapılmalıdır
Özel Baskı *
Halk arasında göğüs zarı sertleşmesi olarak bilinir Çoğunlukla kayda değer bir iz bırakmadan iyileşir Yine de özenle izlenmesi gerekir, çünkü olguların kayda değer bir bölümü akciğer filmleriyle defalarca tanınamayan verem hastalığına bağlıdır
Nedenleri
Eğer rahatsızlık etkeni tüberküloz basili değilse dağıtılmış olasılıklar laf konusudur plevra iltihabı akciğer ya da bronş iltihabı, apse, bronş genişlemesi ve yıkımı gibi bir diğer akciğer hastalığından kaynaklanabilir Gut ve üremi gibi bir zehirlenme hastalığına ast olabilir Göğüs kafesi yaralanmalan, romatizma veya karaciğer, safrakesesi, karın zarı, kalp gibi komşu dokulardaki bir iltihabın akciğer zarına yayılması sonucunda ortaya çıkabilir Iltihap etkenlerinin kan ya da lenf dolaşımı yoluyla akciğer zarına ulaşmasıyla da gelişebilir
Belirtileri
Dört kayda değer belirti görülür: Ağn, alev, Öksürük ve çeper sürtünmesi Bunlar hastalığın yeterince tipik belirtileridir ve hemen her olguda belirli ölçüde yinelenir aynı zamanda belirlenmiş teşhis konabilmesi için hepsinin bir arada bulunması gerekmez
Ağn hastanın dikkatini çeken ilk belirtidir Gerginlik duygusu verir, batıcıdır ve göğüs duvarının tek bir noktasında duyulur Bu nokta genellikle kürekkemiğinin ucuna denk düşer Iltihap akciğer tepesini örten zarda yoğunlaşmışsa sancı bilhassa omuza dağılım eğilimindedir Ağrının önemli bir özelliği de derin bitik almayla, öksürük ve hapşırıkla artmasıdır Hastalık etkeni o bölgede bazı değişikliklere neden olur Örneğin akciğer zarını besleyen damarları genişletir İltihaplı bölgeden damar geçirgenliğini artına maddelerin çıkması sonucunda damarlardan bolca fibrinojen taşıyan bir sıvı sızar Fibrinojen bir proteindir Akciğer zarının İki katmanı aralarında biriktiğinde zamanla sertleşerek ağsı ya da partüklü bir fibrin kütlesine dönüşür giderken akciğer zarının katmanlarını döşeyen hücrelerin de dökülmesiyle bunların örttüğü zar alanı açıkta kalır Akciğer zarının yüzeyi böylece kayganlığını yitirir ve zarın iki katmanı solunum esnasında birbiri üstünde zahmetsizce kayamaz Solunum hareketi sırasında çeper katmanlarının birbirine sürtünmesi, zarın göğüs duvarım örten yüzeyindeki duyu sinirlerinin uçlarım uyararak ağrıya niçin olur Buna karşılık zarın akciğeri örten bölümünde duyu sinirleri bulunmadığından bu alan ağrısızdır
Ateş çok farklı biçimlerde gelişebilir Çoğunlukla 38°C39°C ye değin yükselir; özellikle hastalığın başlangıcında belirgindir ve gün boyu yüksek kalır
Daha Manâlı bir semptom olan öksürük kuru ve inatçıdır Akciğer zarındaki iltihaptan doğan bir istemsiz hareket sonucu ortaya çıkar Son derece rahatsız edicidir, çünkü ağrıyı artırır
Akciğer zan sürtünmesi hastalığın asıl belirtisidir Sürtünme sesinin şiddeti göğüs zarı katmanlarında iltihabın yaygınlığına tabi olarak değişir Oğuşturulan taze kösele sesine, karda yürürken çıkan sese veya birbirine sürtülen saç
tellerinin çıkardığı sese benzer bu ses, artık pürtüklü bir yapısı olan göğüs zarı katmanlarının birbirine sürtünmesinden doğar Derin soluma sırasında ve benzi atmış vermekten çok benzi atmış alırken duyulur Sesin zamanla hafifleyerek kaybolması fibrin birikintilerinin ortadan kalktığını, akciğer zarının iki katmanının birleştiğini ya da akciğer zarı boşluğunda sıvı (eksüda) birikmesiyle katmanların sürtünemeyecek kadar birbirinden uzaklaştığım düşündürür Son ihtimal, fibrinli akciğer zan iltihabından sulu akciğer zan iltihabına geçildiğini gösterir
Kuru (fibrinli) akciğer zarı iltihabının belirtileri bilhassa vereme tabi olgularda fazla hafif olabilir Başlangıçta gözden kaçabilir ve akciğere yayılarak çok daha ağır duruma gelebilir bu nedenle belirtiler hafif de olsa, inatçı ve yineleyici özellikteyse hastanın röntgen filmi çekilmeli ve çeşitli araştırmalar yapılmalıdır
Özel Baskı *