iltasyazilim
FD Üye
Ahmedi Zerrûk hayatı
Ahmedi Zerrûk hakkında bilgi
Evliyânın büyüklerinden ve Mâlikî mezhebi fıkıh âlimi İsmi Ahmed olup, babasının ismi Ahmed'dir Nisbetleri elBernesî elFâsî'dir Zerrûk ismiyle meşhurdur Künyesi Ebü'lFadl, lakabı Şihâbüddîn'dir 1442 (H846) senesinde Fas'da doğdu 1493 (H899)da Batı Trablus'un Tekrîn nâhiyesinde vefât etti Doğmasından iki gün daha sonra annesi, beş gün sonradan da babası vefât etti Fıkıh ilminde âlim bir bayan olan ninesi, onu himâye edip büyüttü On yaşında Kur'ânı kerîmi ezberledi ve terzilik sanatını öğrendi On altı yaşında kırâat ilmini öğrendi Bu hususta Ali Satî'den ve Abdullah Fahhâr'dan ders aldı Bundan sonra da tasavvuf (ahlâk) ilmini öğrendi RisâletülKudsiyye ve Akâidi Tûsî adlı eserleri Şeyh Abdürrahmân elMeczûlî'den okudu Tekrar bu hocasından Sahîhi Buhârî'yi, CâmiutTirmizî'yi okuyup fıkıh ilmini öğrendi Hem zamânının meşhûr âlimlerinden pekçok zâtın sohbetinde bulundu
İlim öğrenmek için çok seyahat yaptı Mısır'a gidip, Kâhire'de bir müddet ikâmet etti Hacca gidip, bir zaman de Medîne'de mücâvir olarak kaldı Defâlarca hacca gitti Fazla kerâmeti görülen evliyâ ve âlim bir zât idi Çok sayıda talebe yetiştirdi
Buyurdu ama: Hakka kavuşmak için, yeryüzünün doğusunu ve batısını gezip dolaştım Allahü teâlânın rızâsına ermek için, nefsin terbiyesinde tanıdık her sebebe yapıştım Muhtemel olan her yola başvurdum Allahü teâlânın rızâsına kavuşmak için her neye sarıldıysam, beni Allahü teâlâdan uzaklaştırdı Nihâyet her hususta Allahü teâlâya sığındım Sonunda gördüm ancak; sebeplere güvenmemek, mutlak olarak Allahü teâlâya teslim elde etmek lâzımdır
Tasavvuf sarhoşluğu ile söylenen sözler hakkında bir soru sorulduğunda buyurdu ki: Vecd ve hâl sâhipleri kendilerinden geçip şuurlarını kaybederlerse, sözlerinde ve işlerinde mazur olurlar Fakat bu tasavvuf sarhoşluğu kendiliğinden olmayıp, akılları başlarında ise şuurları yerinde ise, mazur olmazlar ve günaha girerler Şuursuz oldukları zaman, ibâdetleri kaçırmaları günah olmaz ise de, akılları başlarına gelince, kaçırdıkları ibâdetleri anında kazâ etmeleri lâzımdır Çünkü bu şuursuzluğa, akıllarının başlarından gitmesine kendileri sebeb olmuştur Böyle tasavvuf sarhoşlarının, dîne uymayan sözlerine ve işlerine başkalarının uymaları câiz değildir Kendileri günaha girmezlerse de bunlara uyanlar günaha girerler
Bir sohbeti esnâsında ilimler hakkında şöyle buyurdu: Akâid ilmi ile îmân bilgileri, fıkıh ilmi ile dînin dikte ve yasakları öğrenilir Tasavvuf ilmi ile ise, kalbi fena düşüncelerden temizleyerek ihsan mertebesine kavuşulur İhsân, Allahü teâlâyı görür gibi ibâdet etmektir Îmân bilgileri öğrenildikten sonra, önce fıkıh bilgileri öğrenilir Bununla iktifâ edip, mânevî hâllerden ve ilimlerden mahrum kalınmaz Bunun için kalbi kötü düşüncelerden kurtaracak ve temizleyecek tasavvuf bilgileri öğrenilir Fıkıh ile tasavvufun her ikisinden de pay almalıdır İmâmı Mâlik Fıkıh öğrenmeyip, tasavvuf ile uğraşan dinden çıkar Zındık olur Fıkıh öğrenip, tasavvuftan haberi olmayan bid'at sâhibi yâni sapık olur Her ikisini edinen hakîkate varırBuyurdu
Ahmedi Zerrûk buyurdu ama:
Nefsin hastalıklarını tedâvî eden şeylerin aslı beştir: 1) Az yemek, mîdeyi artı doldurmamak, 2) Başa gelen işlerden Allahü teâlâya sığınmak, 3) Fitne yerlerinden kaçmak, 4) Devâmlı istiğfâr ve Resûlullah efendimize salat ve selâm okumak, 5) Allahü teâlânın emirlerini yerine getirmeye, rızâsını kazanmaya çağıran kimse ile berâber edinmek
Zamânımızdaki halk müziği şu beş şeye tutulmuşlardır: 1) Cehâleti, ilme yeğlemek, 2) İşlerde hiddetlenmek, 3) Mânevî perdelerin derhal açılmasını arzu etmek, 4) Bid'ati (dinde sonradan ortaya çıkan şeyleri), sünneti seniyyeye tercih etmek, 5) Nefsin arzu ve isteklerine kadar hareket etmek
Pekçok eser yazmış olup, bir kısmı şunlardır: 1) KavâidütTasavvuf, 2) İ'tinâülFevâid, 3) Şerhu Muhtasarı Halîl; Mâlikî mezhebi fıkıh bilgilerine dâirdir 4) Te'sîsülKavâid: Tasavvuf ile ilgilidir 5) Şerhu HızbülBahrulKebîr; Ebü'lHasan Şâzilî'nin HızbülBahr adlı eserinin şerhidir 6) ŞerhulHakâik vedDekâik, 7 Şerhu EsmâülHüsnâ, 8) Şerhu Merâsıd; tasavvufla ilgilidir 9) En NasîhatülKâfiye,10) İânetülMüteveccihilmiskîn alâ TarîkilFeth vetTemkîn, 11 ElKavâid fitTasavvuf, 12) MushulEnfâ', 13) ElCennetü lilMu'tasım, 14) UddetülMürîdüsSâdık Ayrıca hadîs ilmine dâir bir eseri, şiirleri de vardır
*
Ahmedi Zerrûk hakkında bilgi
Evliyânın büyüklerinden ve Mâlikî mezhebi fıkıh âlimi İsmi Ahmed olup, babasının ismi Ahmed'dir Nisbetleri elBernesî elFâsî'dir Zerrûk ismiyle meşhurdur Künyesi Ebü'lFadl, lakabı Şihâbüddîn'dir 1442 (H846) senesinde Fas'da doğdu 1493 (H899)da Batı Trablus'un Tekrîn nâhiyesinde vefât etti Doğmasından iki gün daha sonra annesi, beş gün sonradan da babası vefât etti Fıkıh ilminde âlim bir bayan olan ninesi, onu himâye edip büyüttü On yaşında Kur'ânı kerîmi ezberledi ve terzilik sanatını öğrendi On altı yaşında kırâat ilmini öğrendi Bu hususta Ali Satî'den ve Abdullah Fahhâr'dan ders aldı Bundan sonra da tasavvuf (ahlâk) ilmini öğrendi RisâletülKudsiyye ve Akâidi Tûsî adlı eserleri Şeyh Abdürrahmân elMeczûlî'den okudu Tekrar bu hocasından Sahîhi Buhârî'yi, CâmiutTirmizî'yi okuyup fıkıh ilmini öğrendi Hem zamânının meşhûr âlimlerinden pekçok zâtın sohbetinde bulundu
İlim öğrenmek için çok seyahat yaptı Mısır'a gidip, Kâhire'de bir müddet ikâmet etti Hacca gidip, bir zaman de Medîne'de mücâvir olarak kaldı Defâlarca hacca gitti Fazla kerâmeti görülen evliyâ ve âlim bir zât idi Çok sayıda talebe yetiştirdi
Buyurdu ama: Hakka kavuşmak için, yeryüzünün doğusunu ve batısını gezip dolaştım Allahü teâlânın rızâsına ermek için, nefsin terbiyesinde tanıdık her sebebe yapıştım Muhtemel olan her yola başvurdum Allahü teâlânın rızâsına kavuşmak için her neye sarıldıysam, beni Allahü teâlâdan uzaklaştırdı Nihâyet her hususta Allahü teâlâya sığındım Sonunda gördüm ancak; sebeplere güvenmemek, mutlak olarak Allahü teâlâya teslim elde etmek lâzımdır
Tasavvuf sarhoşluğu ile söylenen sözler hakkında bir soru sorulduğunda buyurdu ki: Vecd ve hâl sâhipleri kendilerinden geçip şuurlarını kaybederlerse, sözlerinde ve işlerinde mazur olurlar Fakat bu tasavvuf sarhoşluğu kendiliğinden olmayıp, akılları başlarında ise şuurları yerinde ise, mazur olmazlar ve günaha girerler Şuursuz oldukları zaman, ibâdetleri kaçırmaları günah olmaz ise de, akılları başlarına gelince, kaçırdıkları ibâdetleri anında kazâ etmeleri lâzımdır Çünkü bu şuursuzluğa, akıllarının başlarından gitmesine kendileri sebeb olmuştur Böyle tasavvuf sarhoşlarının, dîne uymayan sözlerine ve işlerine başkalarının uymaları câiz değildir Kendileri günaha girmezlerse de bunlara uyanlar günaha girerler
Bir sohbeti esnâsında ilimler hakkında şöyle buyurdu: Akâid ilmi ile îmân bilgileri, fıkıh ilmi ile dînin dikte ve yasakları öğrenilir Tasavvuf ilmi ile ise, kalbi fena düşüncelerden temizleyerek ihsan mertebesine kavuşulur İhsân, Allahü teâlâyı görür gibi ibâdet etmektir Îmân bilgileri öğrenildikten sonra, önce fıkıh bilgileri öğrenilir Bununla iktifâ edip, mânevî hâllerden ve ilimlerden mahrum kalınmaz Bunun için kalbi kötü düşüncelerden kurtaracak ve temizleyecek tasavvuf bilgileri öğrenilir Fıkıh ile tasavvufun her ikisinden de pay almalıdır İmâmı Mâlik Fıkıh öğrenmeyip, tasavvuf ile uğraşan dinden çıkar Zındık olur Fıkıh öğrenip, tasavvuftan haberi olmayan bid'at sâhibi yâni sapık olur Her ikisini edinen hakîkate varırBuyurdu
Ahmedi Zerrûk buyurdu ama:
Nefsin hastalıklarını tedâvî eden şeylerin aslı beştir: 1) Az yemek, mîdeyi artı doldurmamak, 2) Başa gelen işlerden Allahü teâlâya sığınmak, 3) Fitne yerlerinden kaçmak, 4) Devâmlı istiğfâr ve Resûlullah efendimize salat ve selâm okumak, 5) Allahü teâlânın emirlerini yerine getirmeye, rızâsını kazanmaya çağıran kimse ile berâber edinmek
Zamânımızdaki halk müziği şu beş şeye tutulmuşlardır: 1) Cehâleti, ilme yeğlemek, 2) İşlerde hiddetlenmek, 3) Mânevî perdelerin derhal açılmasını arzu etmek, 4) Bid'ati (dinde sonradan ortaya çıkan şeyleri), sünneti seniyyeye tercih etmek, 5) Nefsin arzu ve isteklerine kadar hareket etmek
Pekçok eser yazmış olup, bir kısmı şunlardır: 1) KavâidütTasavvuf, 2) İ'tinâülFevâid, 3) Şerhu Muhtasarı Halîl; Mâlikî mezhebi fıkıh bilgilerine dâirdir 4) Te'sîsülKavâid: Tasavvuf ile ilgilidir 5) Şerhu HızbülBahrulKebîr; Ebü'lHasan Şâzilî'nin HızbülBahr adlı eserinin şerhidir 6) ŞerhulHakâik vedDekâik, 7 Şerhu EsmâülHüsnâ, 8) Şerhu Merâsıd; tasavvufla ilgilidir 9) En NasîhatülKâfiye,10) İânetülMüteveccihilmiskîn alâ TarîkilFeth vetTemkîn, 11 ElKavâid fitTasavvuf, 12) MushulEnfâ', 13) ElCennetü lilMu'tasım, 14) UddetülMürîdüsSâdık Ayrıca hadîs ilmine dâir bir eseri, şiirleri de vardır
*