iltasyazilim
FD Üye
Birçok ülkede insanların açlık sınırında yaşaması, günde 40000 çocuğun açlıktan ölmesi ve tüm bu insanlık dışı olaylar yaşanırken her gün 6 milyon ekmeğin çöpe atılması tüm dünya ülkeleri için utanç verici bir durumdur Bu durumun ortadan kalkması, Peygamber Efendimiz (sav)'in hadislerinde bildirdiğine göre Allah'ın izniyle ancak Hz Mehdi (as)'nin ortaya çıkması ile mümkün olacaktır Bu dönemde israf önlenecek, benzeri görülmemiş bir zenginlik yaşanacak, hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı, açlık, sefalet ve darlık yılları tümüyle sona erecektir
Dünyanın dört bir yanında pek çok insan, açlık sınırında yaşamakta pek çoğu da oldukça uygunsuz yaşam şartları altında hayatlarını devam ettirmeye çalışmaktadırlar İşin uzmanı olarak gösterilen ekonomistler, bürokratlar, devlet adamları mevcut sorunlara karşı yeni ekonomik çözüm formülleri üretmeye çalışmakta, ancak ekonominin hızlı çöküşünü uzun süredir engelleyememektedirler Bunun sebebi dünyadaki ekonomik krizin ve açlığın başlıca nedenlerinden biri olan israfın engellenmesi, insanların bu yönde bilinçlendirilmesi için bir çalışma yapılmamasıdır
İsraf Etmek Kuran'da Yasaklanmıştır
Rabbimiz olan Allah Kuran’da helal ve temiz olan yiyecek ve içeceklerden yiyip içmeyi teşvik etmiş, ancak israf etmeyi haram kılmıştır Allah israf edenlerden hoşnut olmadığını Kuran'da şöyle bildirmiştir:
Ey Ademoğulları, her mescid yanında ziynetlerinizi takının Yiyin, için ve israf etmeyin Çünkü O, israf edenleri sevmez (A'raf Suresi, 31)
Bir başka ayette ise israf edenler şeytanın kardeşleriolarak tanımlanmıştır:
İsraf ederek saçıpsavurma Çünkü saçıpsavuranlar, şeytanın kardeşleri olmuşlardır; şeytan ise Rabbine karşı nankördür (İsra Suresi, 2627)
Ne var ki din ahlakından uzak olan insanların büyük bir bölümü imkanlarını sınır tanımaz bir şekilde harcamakta, hayatlarını israf içinde tüketmektedirler Bu kişiler büyük bir gaflet içinde olduklarını fark etmedikleri gibi, kendilerinin hiçbir zaman yoksul düşmeyeceklerinden de adeta emindirler Oysa elbette ki yaşamlarının bir sonraki kesitinde kendilerini düşkün, fakir, yardıma muhtaç biri olarak bulabilirler Ama günlük hayatın gaflet dolu koşuşturmacası içinde bu olası gerçeği tamamen unutmuş şekilde yaşarlar Dünyada açlık çeken milyonlarca insanı bir an bile düşünmeden yeriçer, israf ederler Oysa Allah insana kendi bedeninden soluduğu havaya, yediği yemekten giydiği kıyafetlere kadar sayısız nimet nasip etmiş, görünür ve görünmez pek çok şeyi onun kullanımına vermiştir İnsana düşen; israftan kaçınmak, sahip olduğu nimetleri Allah rızası için ölçülü bir biçimde kullanmak ve ihtiyaçtan fazlasını fakirlere, yardıma muhtaç olanlara dağıtmaktır
Her Gün 40 Bin Çocuk Açlık Nedeniyle Hayatını Kaybediyor
Birleşmiş Milletler’in hazırladığı raporlara göre, her gün dünyada 40 bin çocuk israfın yol açtığı açlıktan dolayı hayatını kaybetmektedir Dünyada açlıkla karşı karşıya olan insanların sayısı ise 800 milyonu geçmektedir Dolayısıyla israf edenler, evindeki yiyeceklerin bozulmasına göz yumanlar ya da ya da kişisel çıkarları uğruna, örneğin ürün fiyatını arttırabilmek için kamyonlar dolusu sebze ve meyveyi çöpe atan insanlar, bu ürünlere muhtaç olan ve açlık sınırında yaşayan milyonlarca insanın varlığını hiç hesaba katmakmaktadırlar Dünyada her gün lokantalarda, evlerde, işyerlerinde çöpe atılan yiyeceklerin, ekmeğin, meyve ve sebzenin haddi hesabı yoktur Hiç kuşkusuz bu, Allah’tan korkan vicdanlı bir insanın yapabileceği bir şey değildir Senede yaklaşık 20 milyon çocuğun yeterli beslenemediği için öldüğünü bildiği halde bu durumu göz ardı ederek hayatına devam etmek çok büyük bir zulümdür Vicdanlı insana düşen; yeryüzünden açlık ve fakirlik silininceye dek gayret etmek, gerek kişisel gerekse toplumsal olarak israfı önleyerek zayıf düşmüş zavallı insanların kurtulmasına vesile olmaya çalışmaktır
Yeryüzünde israfı önlemenin çözümü ise son derece kolaydır Nitekim zengin olanlar ihtiyaçlarından arta kalanı düzenli olarak fakirlere ulaştırsalar, dünyanın hiçbir yerinde fakirlik diye bir sorun kalmayacaktır Zengin devletler fakir devletlere yardım etse, dünyada açlıktan ölen bir kişi bile kalmaz Bunu teşvik etmek, bunun için aracı olmak, şüphesiz büyük bir sevaptır
Ahir Zaman’da İsraf Ölenecek, Yeryüzünde Aç ve Fakir İnsan Kalmayacaktır
Peygamber Efendimiz (sav)’in hadislerinde kıyamet öncesinde açlığın, fakirliğin artacağını, fakat bunun ardından israfın, açlığın, fakirliğin tamamen ortadan kalktığı, insanların büyük bir nimet bolluğu içinde yaşadığı, yeryüzüne bolluk ve bereketin hakim olduğu bir dönemin geleceğini bildirmiştir Peygamberimiz (sav) bu konuyla ilgili şöyle buyurmuştur:
… Yer yemişini (gıda ürünlerini) verecek ve insanlardan hiçbir şey saklamayacak (vermemezlik etmeyecek)tır… (Süneni İbni Mace, 10347 Ramuz el Ahadis, s 508)
… O zaman ümmetim nimetlenecek, hayvanlar bolluk içinde ve arzın nebatatı (bitkileri) çok fazla olacak… (ElKavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyyil Muntazar, s 26)
… O zaman ümmetim, iyisi kötüsü hepsi de mislini görmedikleri nimetlerle nimetlenir… (Kitabül Burhan Fi Alametil Mehdiyyil Ahir Zaman, s 16)
… Mal da o kadar çoğalacaktır ki, hiçbir kimse mal kabul etmeyecektir (Süneni Ibni Mace, 10340)
Adnan Oktar’ın Ekin Tv’deki Canlı Röportajı (19 Ocak )
Sunucu: Peki diğer bir soru, Eyüp Bey sormuş, “Allah bir ayetinde ‘israf eden şeytanın kardeşidir’ diye buyurmuş ama dünyada inanılmaz bir israf var, bu da masonlarla ilgili bir oyun mu? diye bir soru sorulmuş; Eyüp Bey tarafından
Adnan Oktar: Mesela, ben biliyorum Büyük işletmeler, büyük iş yerleri kazanlarla yemeği çöpe döküyorlar Çok çok güzel, etli çok güzel yiyecekler, ekmekler, yani inanılır gibi değil Sanki böyle bir kabus görüyor insan Böyle hani zehirlenir falan bir insanlar kabus görürler ya, kabus sanki Bu nasıl olur dağıtın fakirlere çağırın adamları, kap kap adamlar alsınlar hazır tertemiz, yani çöplükten de alamadıkları için o kardeşlerimiz heba oluyor tabi o yiyecekler Çok fazla ekmek çöpe atılıyor Halbuki insan, yiyeceği kadar alıp yese, arta kalanı da biriktirse, yine o kurusa da o bir şekilde değerlendirilebiliyor ama yiyeceğin çöpe atılması çok çok yanlış tabi
Adnan Oktar’ın Patronlar Dünyası Röportajı(İstanbul, Ekim 2008)
Muhabir: Evet Türkiye’de 400 milyon YTL’lik bir israf söz konusuymuş
Adnan Oktar: Evet bunu yapmamak lazım mesela fakirlere, zengin bir sofran var, git yarısını bir dağıt Bu senin de sağlığına olur, iyiliğine olur, az yemiş olursun, daha güçlenirsin, daha sağlıklı olursun Yani bol bol yiyince mutlu olunmaz, sağlıklı olunmaz İşte kaymaklar, ballar, etler, sütler bunları yiyince sadece damarların tıkanır, rahatsızlanırsın, hasta olursun başka bir şey olmaz
Sayın Adnan Oktar’ın Trabzon Tv Röportajı(4 Eylül 2008)
Adnan Oktar: Tabi, mesela ben evimdeki yiyeceği bölüp verdiğimde ben daha sağlıklı olurum Mesela ben 1 kg eti oturup yiyeceğime o 1 kg eti dörde bölsem, onu 250 gr yesem, ben daha sağlıklı, daha iyi olurum Ve öbürlerini de dağıtsam, yani, egoistlik insana sağlık getirmez Mesela 1 lt sütü alıp insan içmesindense bazen onu hiç içmemesi de ona sağlık getirir, bazen onun çok az kısmını içmesi de ona sağlık getirir Yani bol bol yiyip içmek, bol israf etmek insana mutluluk getirmez Dağıtmak zevklidir, insanların mutlu olmasını sağlamak zevklidir, mutlu insanlarla beraber yaşamak zevklidir Yani, komşularımız ister Hıristiyan olsun, ister Musevi olsun bütün komşularımızla mutlu ve huzurlu, bereketli ve bolluk içinde yaşamak çok önemlidir Yani, sen aç kal ben tok kalayım, bu olmaz Onun için mesela, biz Türk İslam Birliği’ni düşünürken Ermenistan’ı da düşünmek durumundayız Yani, siz, bize ne, siz Türk de değilsiniz, Müslüman da değilsiniz, bizi ilgilendirmez demeyiz biz Çünkü Kuran’ın içerisinde onların da bizim kardeşimiz olacağı ahlakını anlıyoruz biz Kuran bize bu ahlakı veriyor, ehli kitabı korumamız gerektiğini anlıyoruz biz Kuran’dan Onlarla dost olmamız gerektiğini anlıyoruz Hatta onlarla evlenilebilir diyor Allah Yani, onlardan kız alabilirsiniz diyor Allah, Kuran’da bu helal kılınmış Yemeklerini yiyebilirsiniz diyor, gidip yemeklerini yersin ve güveniriz onlara Yani, güvenerek gidip evlerinde yemeklerini yiyoruz Onun için fakir zengin ayrımı, ancak sosyal adaletle, sevgiyle, muhabbetle olur Yani benim mesela, vicdanım rahat etmez, gözümün önünde bir başka kişinin aç kalması benim gönlümü rahat ettirmez Bütün Müslümanların bu şeklide olması lazım
Dünyanın dört bir yanında pek çok insan, açlık sınırında yaşamakta pek çoğu da oldukça uygunsuz yaşam şartları altında hayatlarını devam ettirmeye çalışmaktadırlar İşin uzmanı olarak gösterilen ekonomistler, bürokratlar, devlet adamları mevcut sorunlara karşı yeni ekonomik çözüm formülleri üretmeye çalışmakta, ancak ekonominin hızlı çöküşünü uzun süredir engelleyememektedirler Bunun sebebi dünyadaki ekonomik krizin ve açlığın başlıca nedenlerinden biri olan israfın engellenmesi, insanların bu yönde bilinçlendirilmesi için bir çalışma yapılmamasıdır
İsraf Etmek Kuran'da Yasaklanmıştır
Rabbimiz olan Allah Kuran’da helal ve temiz olan yiyecek ve içeceklerden yiyip içmeyi teşvik etmiş, ancak israf etmeyi haram kılmıştır Allah israf edenlerden hoşnut olmadığını Kuran'da şöyle bildirmiştir:
Ey Ademoğulları, her mescid yanında ziynetlerinizi takının Yiyin, için ve israf etmeyin Çünkü O, israf edenleri sevmez (A'raf Suresi, 31)
Bir başka ayette ise israf edenler şeytanın kardeşleriolarak tanımlanmıştır:
İsraf ederek saçıpsavurma Çünkü saçıpsavuranlar, şeytanın kardeşleri olmuşlardır; şeytan ise Rabbine karşı nankördür (İsra Suresi, 2627)
Ne var ki din ahlakından uzak olan insanların büyük bir bölümü imkanlarını sınır tanımaz bir şekilde harcamakta, hayatlarını israf içinde tüketmektedirler Bu kişiler büyük bir gaflet içinde olduklarını fark etmedikleri gibi, kendilerinin hiçbir zaman yoksul düşmeyeceklerinden de adeta emindirler Oysa elbette ki yaşamlarının bir sonraki kesitinde kendilerini düşkün, fakir, yardıma muhtaç biri olarak bulabilirler Ama günlük hayatın gaflet dolu koşuşturmacası içinde bu olası gerçeği tamamen unutmuş şekilde yaşarlar Dünyada açlık çeken milyonlarca insanı bir an bile düşünmeden yeriçer, israf ederler Oysa Allah insana kendi bedeninden soluduğu havaya, yediği yemekten giydiği kıyafetlere kadar sayısız nimet nasip etmiş, görünür ve görünmez pek çok şeyi onun kullanımına vermiştir İnsana düşen; israftan kaçınmak, sahip olduğu nimetleri Allah rızası için ölçülü bir biçimde kullanmak ve ihtiyaçtan fazlasını fakirlere, yardıma muhtaç olanlara dağıtmaktır
Her Gün 40 Bin Çocuk Açlık Nedeniyle Hayatını Kaybediyor
Birleşmiş Milletler’in hazırladığı raporlara göre, her gün dünyada 40 bin çocuk israfın yol açtığı açlıktan dolayı hayatını kaybetmektedir Dünyada açlıkla karşı karşıya olan insanların sayısı ise 800 milyonu geçmektedir Dolayısıyla israf edenler, evindeki yiyeceklerin bozulmasına göz yumanlar ya da ya da kişisel çıkarları uğruna, örneğin ürün fiyatını arttırabilmek için kamyonlar dolusu sebze ve meyveyi çöpe atan insanlar, bu ürünlere muhtaç olan ve açlık sınırında yaşayan milyonlarca insanın varlığını hiç hesaba katmakmaktadırlar Dünyada her gün lokantalarda, evlerde, işyerlerinde çöpe atılan yiyeceklerin, ekmeğin, meyve ve sebzenin haddi hesabı yoktur Hiç kuşkusuz bu, Allah’tan korkan vicdanlı bir insanın yapabileceği bir şey değildir Senede yaklaşık 20 milyon çocuğun yeterli beslenemediği için öldüğünü bildiği halde bu durumu göz ardı ederek hayatına devam etmek çok büyük bir zulümdür Vicdanlı insana düşen; yeryüzünden açlık ve fakirlik silininceye dek gayret etmek, gerek kişisel gerekse toplumsal olarak israfı önleyerek zayıf düşmüş zavallı insanların kurtulmasına vesile olmaya çalışmaktır
Yeryüzünde israfı önlemenin çözümü ise son derece kolaydır Nitekim zengin olanlar ihtiyaçlarından arta kalanı düzenli olarak fakirlere ulaştırsalar, dünyanın hiçbir yerinde fakirlik diye bir sorun kalmayacaktır Zengin devletler fakir devletlere yardım etse, dünyada açlıktan ölen bir kişi bile kalmaz Bunu teşvik etmek, bunun için aracı olmak, şüphesiz büyük bir sevaptır
Ahir Zaman’da İsraf Ölenecek, Yeryüzünde Aç ve Fakir İnsan Kalmayacaktır
Peygamber Efendimiz (sav)’in hadislerinde kıyamet öncesinde açlığın, fakirliğin artacağını, fakat bunun ardından israfın, açlığın, fakirliğin tamamen ortadan kalktığı, insanların büyük bir nimet bolluğu içinde yaşadığı, yeryüzüne bolluk ve bereketin hakim olduğu bir dönemin geleceğini bildirmiştir Peygamberimiz (sav) bu konuyla ilgili şöyle buyurmuştur:
… Yer yemişini (gıda ürünlerini) verecek ve insanlardan hiçbir şey saklamayacak (vermemezlik etmeyecek)tır… (Süneni İbni Mace, 10347 Ramuz el Ahadis, s 508)
… O zaman ümmetim nimetlenecek, hayvanlar bolluk içinde ve arzın nebatatı (bitkileri) çok fazla olacak… (ElKavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyyil Muntazar, s 26)
… O zaman ümmetim, iyisi kötüsü hepsi de mislini görmedikleri nimetlerle nimetlenir… (Kitabül Burhan Fi Alametil Mehdiyyil Ahir Zaman, s 16)
… Mal da o kadar çoğalacaktır ki, hiçbir kimse mal kabul etmeyecektir (Süneni Ibni Mace, 10340)
Adnan Oktar’ın Ekin Tv’deki Canlı Röportajı (19 Ocak )
Sunucu: Peki diğer bir soru, Eyüp Bey sormuş, “Allah bir ayetinde ‘israf eden şeytanın kardeşidir’ diye buyurmuş ama dünyada inanılmaz bir israf var, bu da masonlarla ilgili bir oyun mu? diye bir soru sorulmuş; Eyüp Bey tarafından
Adnan Oktar: Mesela, ben biliyorum Büyük işletmeler, büyük iş yerleri kazanlarla yemeği çöpe döküyorlar Çok çok güzel, etli çok güzel yiyecekler, ekmekler, yani inanılır gibi değil Sanki böyle bir kabus görüyor insan Böyle hani zehirlenir falan bir insanlar kabus görürler ya, kabus sanki Bu nasıl olur dağıtın fakirlere çağırın adamları, kap kap adamlar alsınlar hazır tertemiz, yani çöplükten de alamadıkları için o kardeşlerimiz heba oluyor tabi o yiyecekler Çok fazla ekmek çöpe atılıyor Halbuki insan, yiyeceği kadar alıp yese, arta kalanı da biriktirse, yine o kurusa da o bir şekilde değerlendirilebiliyor ama yiyeceğin çöpe atılması çok çok yanlış tabi
Adnan Oktar’ın Patronlar Dünyası Röportajı(İstanbul, Ekim 2008)
Muhabir: Evet Türkiye’de 400 milyon YTL’lik bir israf söz konusuymuş
Adnan Oktar: Evet bunu yapmamak lazım mesela fakirlere, zengin bir sofran var, git yarısını bir dağıt Bu senin de sağlığına olur, iyiliğine olur, az yemiş olursun, daha güçlenirsin, daha sağlıklı olursun Yani bol bol yiyince mutlu olunmaz, sağlıklı olunmaz İşte kaymaklar, ballar, etler, sütler bunları yiyince sadece damarların tıkanır, rahatsızlanırsın, hasta olursun başka bir şey olmaz
Sayın Adnan Oktar’ın Trabzon Tv Röportajı(4 Eylül 2008)
Adnan Oktar: Tabi, mesela ben evimdeki yiyeceği bölüp verdiğimde ben daha sağlıklı olurum Mesela ben 1 kg eti oturup yiyeceğime o 1 kg eti dörde bölsem, onu 250 gr yesem, ben daha sağlıklı, daha iyi olurum Ve öbürlerini de dağıtsam, yani, egoistlik insana sağlık getirmez Mesela 1 lt sütü alıp insan içmesindense bazen onu hiç içmemesi de ona sağlık getirir, bazen onun çok az kısmını içmesi de ona sağlık getirir Yani bol bol yiyip içmek, bol israf etmek insana mutluluk getirmez Dağıtmak zevklidir, insanların mutlu olmasını sağlamak zevklidir, mutlu insanlarla beraber yaşamak zevklidir Yani, komşularımız ister Hıristiyan olsun, ister Musevi olsun bütün komşularımızla mutlu ve huzurlu, bereketli ve bolluk içinde yaşamak çok önemlidir Yani, sen aç kal ben tok kalayım, bu olmaz Onun için mesela, biz Türk İslam Birliği’ni düşünürken Ermenistan’ı da düşünmek durumundayız Yani, siz, bize ne, siz Türk de değilsiniz, Müslüman da değilsiniz, bizi ilgilendirmez demeyiz biz Çünkü Kuran’ın içerisinde onların da bizim kardeşimiz olacağı ahlakını anlıyoruz biz Kuran bize bu ahlakı veriyor, ehli kitabı korumamız gerektiğini anlıyoruz biz Kuran’dan Onlarla dost olmamız gerektiğini anlıyoruz Hatta onlarla evlenilebilir diyor Allah Yani, onlardan kız alabilirsiniz diyor Allah, Kuran’da bu helal kılınmış Yemeklerini yiyebilirsiniz diyor, gidip yemeklerini yersin ve güveniriz onlara Yani, güvenerek gidip evlerinde yemeklerini yiyoruz Onun için fakir zengin ayrımı, ancak sosyal adaletle, sevgiyle, muhabbetle olur Yani benim mesela, vicdanım rahat etmez, gözümün önünde bir başka kişinin aç kalması benim gönlümü rahat ettirmez Bütün Müslümanların bu şeklide olması lazım