nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 37
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 95
ozanlar:Agahi,Agahi yaşamı,Agahi eserleri nelerdir,Agahi biyografisi,Agahi türkülerinin sözleri
Agahi
1921 Şarkışla ’nın Kılıççı köyünde doğdu Belli Başlı adı Veliyüddin ’dir Oysa genel olarak Veli olarak bilinir Bazı kaynaklarda doğum tarihi 1875, vefat tarihi ise 1916 olarak verilmektedir
Aslen Arapkir ’den Şarkışla ’ya göçen bir ailenin çocuğu olan Agahi, aşıklık geleneğini ve şiiri, esas adı Mahmut Derviş olan Zileli Vacit ’cilt öğrendi
Bir Takım kaynaklara tarafından okur yazar olmayan ve Alevi dergahlarında kendini yetiştiren Agahi ’nin şiirleri Anadolu ’nun çeşitli yerlerinde söylenmektedir Şiirlerinde uzun bir vakit Veli mahlasını kullandığından benzer adlı öbür şairlerleaşıklarla karıştırılmaktadır Agahi mahlasını ise ne süre ve kimden aldığına ilişkin emin bir bilgi bulunmamaktadır
Şarkışlalı Agahi genelde dini içerikli yergi konularına siklet vermesine karşın duygu ve sevgi şiirlerinden de birçok hoş örnek bıraktı
Dönemin Beyrut Valisi aracılığıyla Sivas Valisi Reşit Akif Paşa tarafından bir dönem Şarkışla Tahsildarlığı görevine getirilen Agahi, İstanbul ’dan Rodos ’a, Adana ’dan Halep ’e dek birçok yeri dolaştı
1911 yılında Pınarbaşı tahsildarlığına geçti Ancak bir vakit sonradan ayrılarak köyüne döndü Sonraki 5 sene köyünde yaşadı Yakalandığı kolera hastalığından öldü Bazı araştırmacılara tarafından, mezarı Şarkışla ’dadır
Ayrıca tekrar Şarkışla ve Rumeli yörelerinde yaşayan Agahi adlı başka aşıkların olduğu varsayılmasına karşın bu konuda muhakkak bir bilgi bulunmamaktadır
Eserlerinden bazıları:
Dağıtır
Gam kasavet keder başa derildi
Ama bu yarayı yazan dağıtır
Bu dert bize ta ezelden verildi
Sinemdeki olan kalp dağıtır
Gönül tutulmazdı her kapan ile
Ahir tutup bent ettiler bono ile
Dağ vurdular dağladılar dağ ile
Dediler oysa bizim yozun dağıtır
Görmez misin şu Ferhat ’ın işini
Kerem sevda ile çekti dişini
Ben de yerleşim edim bir dağbaşını
Desinler ancak bu dağ Mecnun dağıdır
Üzgün Kerem ile Behlüli Dana
Onlar aşk elinden oldu ane
Agahi şuara olmuştur amma
Saçma sapan söyler sözü dağıtır
Diyerek
Sofu sen kendini arif sanırsın
Benden özge arif değil yok diyerek
Sureti zahirde kafa sallarsın
Oturur kalkarsın hak hak diyerek
Güş eyle pendimi ey sofu zade
Sen bu gönül ile kalırsın dağda
Senin gibi gezer leylek havada
Geçirir ömrünü lak lak diyerek
Onda körsün eğer bunda âmâ isen
Rahı erenlerden bihaber isen
Yarın hakkın anına varırsan
Kovarlar dışarı çık çık diyerek
Agahi ’nin bu sözünde durmazsan
Ölümsüz âmâ kalın meydan görmezsen
Hacı Bektaş tarikine girmezsen
Sonradan canın çıkar hık mık diyerek
Geldi
Dost eline dışarı giden sail dur eğlen
Muhabbetnamenin sırası geldi
Mevlayı seversen hemen bir eğlen
Şimdilik gönlüme burası geldi
Gelmedi sevdiğim bilmem ne güne
Katlanma kalmadı düne bugüne
Hayal meyal yar gözlerim ögüne
Sevdiğim kaşların karası geldi
Nice yetimler var halli balınca
Boynu çarpık benzi sarı kalınca
Çıkmaz bu tasa benden ta oysa ölünce
Derler ki yürekte yarası kaldı
Mektubum ol yare var böyle söyle
Bunca hasiretlik kalır mı böyle
Vacida eğlenme gel kerem eyle
Vallahi Veli ’nin göresi geldi
Söyle
Hasbi arzuhalim ol nazlı yare
Candan cananıma var selam söyle
Bu derdi zahmime eylesin tedavi
Gül yüzlü yarime var selam söyle
Gelsin şu halime bir rahim etsin
Tarikat ilmini bir tasvir etsin
Her ne kadar cürümüm varsa affetsin
Yargı şahına var selam söyle
Agahi ayrılık bize kisb ü kar
Eriştir menzile hasbeten nikar
Sevdiğim yadlara etme şeref
Düşürme şanına var selamlama söyle *
Agahi
1921 Şarkışla ’nın Kılıççı köyünde doğdu Belli Başlı adı Veliyüddin ’dir Oysa genel olarak Veli olarak bilinir Bazı kaynaklarda doğum tarihi 1875, vefat tarihi ise 1916 olarak verilmektedir
Aslen Arapkir ’den Şarkışla ’ya göçen bir ailenin çocuğu olan Agahi, aşıklık geleneğini ve şiiri, esas adı Mahmut Derviş olan Zileli Vacit ’cilt öğrendi
Bir Takım kaynaklara tarafından okur yazar olmayan ve Alevi dergahlarında kendini yetiştiren Agahi ’nin şiirleri Anadolu ’nun çeşitli yerlerinde söylenmektedir Şiirlerinde uzun bir vakit Veli mahlasını kullandığından benzer adlı öbür şairlerleaşıklarla karıştırılmaktadır Agahi mahlasını ise ne süre ve kimden aldığına ilişkin emin bir bilgi bulunmamaktadır
Şarkışlalı Agahi genelde dini içerikli yergi konularına siklet vermesine karşın duygu ve sevgi şiirlerinden de birçok hoş örnek bıraktı
Dönemin Beyrut Valisi aracılığıyla Sivas Valisi Reşit Akif Paşa tarafından bir dönem Şarkışla Tahsildarlığı görevine getirilen Agahi, İstanbul ’dan Rodos ’a, Adana ’dan Halep ’e dek birçok yeri dolaştı
1911 yılında Pınarbaşı tahsildarlığına geçti Ancak bir vakit sonradan ayrılarak köyüne döndü Sonraki 5 sene köyünde yaşadı Yakalandığı kolera hastalığından öldü Bazı araştırmacılara tarafından, mezarı Şarkışla ’dadır
Ayrıca tekrar Şarkışla ve Rumeli yörelerinde yaşayan Agahi adlı başka aşıkların olduğu varsayılmasına karşın bu konuda muhakkak bir bilgi bulunmamaktadır
Eserlerinden bazıları:
Dağıtır
Gam kasavet keder başa derildi
Ama bu yarayı yazan dağıtır
Bu dert bize ta ezelden verildi
Sinemdeki olan kalp dağıtır
Gönül tutulmazdı her kapan ile
Ahir tutup bent ettiler bono ile
Dağ vurdular dağladılar dağ ile
Dediler oysa bizim yozun dağıtır
Görmez misin şu Ferhat ’ın işini
Kerem sevda ile çekti dişini
Ben de yerleşim edim bir dağbaşını
Desinler ancak bu dağ Mecnun dağıdır
Üzgün Kerem ile Behlüli Dana
Onlar aşk elinden oldu ane
Agahi şuara olmuştur amma
Saçma sapan söyler sözü dağıtır
Diyerek
Sofu sen kendini arif sanırsın
Benden özge arif değil yok diyerek
Sureti zahirde kafa sallarsın
Oturur kalkarsın hak hak diyerek
Güş eyle pendimi ey sofu zade
Sen bu gönül ile kalırsın dağda
Senin gibi gezer leylek havada
Geçirir ömrünü lak lak diyerek
Onda körsün eğer bunda âmâ isen
Rahı erenlerden bihaber isen
Yarın hakkın anına varırsan
Kovarlar dışarı çık çık diyerek
Agahi ’nin bu sözünde durmazsan
Ölümsüz âmâ kalın meydan görmezsen
Hacı Bektaş tarikine girmezsen
Sonradan canın çıkar hık mık diyerek
Geldi
Dost eline dışarı giden sail dur eğlen
Muhabbetnamenin sırası geldi
Mevlayı seversen hemen bir eğlen
Şimdilik gönlüme burası geldi
Gelmedi sevdiğim bilmem ne güne
Katlanma kalmadı düne bugüne
Hayal meyal yar gözlerim ögüne
Sevdiğim kaşların karası geldi
Nice yetimler var halli balınca
Boynu çarpık benzi sarı kalınca
Çıkmaz bu tasa benden ta oysa ölünce
Derler ki yürekte yarası kaldı
Mektubum ol yare var böyle söyle
Bunca hasiretlik kalır mı böyle
Vacida eğlenme gel kerem eyle
Vallahi Veli ’nin göresi geldi
Söyle
Hasbi arzuhalim ol nazlı yare
Candan cananıma var selam söyle
Bu derdi zahmime eylesin tedavi
Gül yüzlü yarime var selam söyle
Gelsin şu halime bir rahim etsin
Tarikat ilmini bir tasvir etsin
Her ne kadar cürümüm varsa affetsin
Yargı şahına var selam söyle
Agahi ayrılık bize kisb ü kar
Eriştir menzile hasbeten nikar
Sevdiğim yadlara etme şeref
Düşürme şanına var selamlama söyle *