Ağac sevgisi ile ilgili yazı
Doğa kendi haline bırakıldığı zaman kendi kendini yenileyebilen, yemyeşil goruntusuyle insana yaşama sevinci ve huzur veren aynı zamanda canlılara barınak ve besin kaynağı olan eşsiz bir nimettir
İnsanoğlunun ceşitli mudahaleleri sonucu gunden gune zarar goren ve buyuk bir tahribat yaşayan doğa belki de birkac kuşak sonra anılarda kalan nesli tukenmiş canlılara donecektir Bitkiler ve ozelinde de ağaclar dunyamız icin cok buyuk bir oneme sahiptir Zehirli gazları toplayarak oksijen vermeleri sayesinde dunyanın adeta akciğerlerini oluştururlar Ancak bilincsiz insanlar tarafından yok edilmekte hatta katliama tabi tutulmaktadır Kimisi uc beş bina daha fazla dikmek hırsıyla kocaman bir orman arazisini yok edebilmekte kimisi ise yakacak yapmak amacıyla haddinden fazla ağacı kesebilmektedir Doğaya dost bir yaşam suren Kızılderililer icin doğa; gelecek kuşaklara sağ salim teslim edilmesi gereken bir emanet olarak tanımlanmıştır
Hz Muhammed ise insanlara birkac dakika sonra kıyamet kopacağını bilseniz bile elinizdeki fidanı dikin demiştir Bu ornekler de bize gosteriyor ki doğaya her ne olursa olsun zarar vermemeli onu daha da guzelleştirmek icin elimizden geleni yapmalıyız Cunku verdiğimiz her zararla cocuklarımızın hakkını gaspettiğimizi unutmamalıyız Bu hızla zarar vermeye devam eden insanoğlu yakında doğayı yalnızca fotoğraflardan seyretmek zorunda kalacaktır “yaş kesen baş keser atasozu doğaya verilen değerin en guzel ifadesidir Bir bitkiyi kesmek, yok etmek bir insanın canına kıymakla eş değer tutulmuştur İnsanların canına kıyanlar toplum ve kanunlar onunde katil olarak nitelendirilir ve onlara cani ismi takılır
Doğaya zarar verenlerde aynı şekilde nitelendirilerek bu yanlışın buyukluğu bizlerin gozu onune serilmiştir Sorumluluk sahibi insanlara duşen doğanın korunması icin elinden geleni yapmak ve doğaya zarar verenlere gerekli mudahaleyi yapmaktır
Doğa kendi haline bırakıldığı zaman kendi kendini yenileyebilen, yemyeşil goruntusuyle insana yaşama sevinci ve huzur veren aynı zamanda canlılara barınak ve besin kaynağı olan eşsiz bir nimettir
İnsanoğlunun ceşitli mudahaleleri sonucu gunden gune zarar goren ve buyuk bir tahribat yaşayan doğa belki de birkac kuşak sonra anılarda kalan nesli tukenmiş canlılara donecektir Bitkiler ve ozelinde de ağaclar dunyamız icin cok buyuk bir oneme sahiptir Zehirli gazları toplayarak oksijen vermeleri sayesinde dunyanın adeta akciğerlerini oluştururlar Ancak bilincsiz insanlar tarafından yok edilmekte hatta katliama tabi tutulmaktadır Kimisi uc beş bina daha fazla dikmek hırsıyla kocaman bir orman arazisini yok edebilmekte kimisi ise yakacak yapmak amacıyla haddinden fazla ağacı kesebilmektedir Doğaya dost bir yaşam suren Kızılderililer icin doğa; gelecek kuşaklara sağ salim teslim edilmesi gereken bir emanet olarak tanımlanmıştır
Hz Muhammed ise insanlara birkac dakika sonra kıyamet kopacağını bilseniz bile elinizdeki fidanı dikin demiştir Bu ornekler de bize gosteriyor ki doğaya her ne olursa olsun zarar vermemeli onu daha da guzelleştirmek icin elimizden geleni yapmalıyız Cunku verdiğimiz her zararla cocuklarımızın hakkını gaspettiğimizi unutmamalıyız Bu hızla zarar vermeye devam eden insanoğlu yakında doğayı yalnızca fotoğraflardan seyretmek zorunda kalacaktır “yaş kesen baş keser atasozu doğaya verilen değerin en guzel ifadesidir Bir bitkiyi kesmek, yok etmek bir insanın canına kıymakla eş değer tutulmuştur İnsanların canına kıyanlar toplum ve kanunlar onunde katil olarak nitelendirilir ve onlara cani ismi takılır
Doğaya zarar verenlerde aynı şekilde nitelendirilerek bu yanlışın buyukluğu bizlerin gozu onune serilmiştir Sorumluluk sahibi insanlara duşen doğanın korunması icin elinden geleni yapmak ve doğaya zarar verenlere gerekli mudahaleyi yapmaktır