Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

acem kızı

acem kızı
0
89

ahmet0135

FD Üye
Katılım
Nis 13, 2018
Mesajlar
3,753
Etkileşim
89
Puan
48
F-D Coin
0
acem kızı Çırpınıp da şanovaya çıkınca Eğlen şanovada kal acem kızı Uğrun uğrun kaş altından bakarken Can telef ediyor gül acem kızı Seni saran oğlan neylesin malı Yumdukça gözünden döker mercanı Burnu fındık ağzı kahve fincanı Şeker mi şerbet mi bal acem kızı Avrupa kurban olsun kara kaşına İngiliz Fransız değmez döşüne Amerika Belçika düşmüş peşine diğer taraftan Alman kurban bil acem kızı LafMüzik: Neş'et Ertaş 1960’lı yıllardan itibaren ismi bağlama ile birlikte anılan, yalnızca geniş halk müziği kesimlerinde değil, önemli musiki çevrelerinde de taktir ve hayranlıkla dinlenen Neşet Ertaş’ı öbür bir bağlamda ölçmek gerekiyor Çünkü o da gerçekte bütün bir yöre sanatçısı, yani mahalli bir ressam olmasına rağmen yaygın şöhreti ve söylediği türkülerin popülaritesi ile ülke genelinde tanınan biri olarak diğerlerinden ayrılır İşte Neşet Ertaş Orta Anadolu bozkırlarının bütün göbeğinde, “ay dost deyince yeri göğü inleten gönül delisi bir babanın evladı olarak 1938’de Kırtıllar’da dünyaya gelir Hiç çocuk sahibi olamadığı birincil karısı Hatice’yi genç yaşında kaybeden Muharrem Ertaş, ikinci evliliğini Kırtıllar köyünden Döne ile yapar ve bu evlilikten, Necati, Neşet, Ayşe, Nadiye ve muhterem adında beş çocuğu olur Kırtıllar nüfusunun tamamı abdallardan ibaret olan bir aşiret köyüdür Köyün çevrede “abdallar adıyla anılması da bundan olsa gerek Daha altı yedi yaşlarında iken, kendisini yöre düğünlerinin rağbette sanatkâr babası Muharrem Ertaş’ın sazı önünde oynarken bulan Neşet Ertaş, hayatını, bir nevi hayat destanı diyebilceğimiz 1960’lı yıllarda yazdığı uzun bir şiirinde şöyle anlatır TÜRKÜ BABANIN HAYAT DESTANI ŞİİRİ Bin dokuzyüz otuzsekiz cihana Kırtıllar köyünde geldin dediler Babama Muharrem, anama Döne Dediysen Cet’yı bildin dediler Dizinde sızıydı anamın derdi Tokacı saz yaptı elime verdi Yeni bitirmiştim üç ile dördü Baban gibi sazcı oldun dediler O zaman babamdan öğrendim sazı Engin gönül ile Hakk’a niyazı O yaşımda yaktı bir ahu gözü Mecnun gibi çölde kaldın dediler Zalım felek devranını dönderdi Tuttu bizi İbikli’ye yolladı Babam saz çalarken bana zil verdi Oynadım meydanda köçek dediler Anam Döne İbikli’de ölünce Tam beş tane yetim yetim kalınca Beşimiz de Perişan olunca Babamgile burdan göçek dediler Yürüdü göçümüz Tefleğe dürüst Bu hali görenin yanıyor bağrı Üç aylık çoçuğun çekilmez kahrı Bunlara bir esas bulun dediler Yozgat’ın Kırıksoku Köyü’ne vardık Bize asıl yok mu diyerek sorduk Adı Istek dediler bir ana bulduk İşte bu anadır buldun dediler En küçük kardaşı kayıp eyledik Onun için çaktırmadan ağladık Bundan Başka babamı asker eyledik Yeniden kimsesiz yetim kaldın dediler Zalım felek tebdilimi şaşırttı Heybe verdi dalımıza devşirtti Yardım etti Yerköy’üne göçürttü Birazcık da burada kalın dediler Yerköy’den Kırıkkale’ye geldik Babam saz çalarken biz çümbüş aldık Kırşehir’e varınca kemanı çaldık Aferin dost çaldın dediler Yarin aşkı ile arttı defalarca derdim Babamı bir yere dünür gönderdim Başlık fazla istemişler haberin aldım İstemiyor yarin seni dediler Kırşehir’de yedi yıl kalınca Nikah sürükleyici hepsi bize gelince Burada herkese yer daralınca Ankara’ya gider yolun dediler Ankara’da (sünnetçi) Veysel Artist’yı buldum Oldukça eğleştim, evinde kaldım Yüz lirayı verip bir yatak aldım Etti isen böyle buldun dediler Bir konut kiraladım münasip yerde Kaldı kavim kardaş defalarca Kırşehir’de Bu aşk hançerini vurdu derinde Çaresini bulamazsan ölün dediler Yarin aşkı ile döndüm şaşkına Arada içerdim yarin aşkına Canan acımaz mı ilginç dostuna Buna da içeriye alın dediler Bu hasretlik duygusu Türkü babanın sanatına olumlu tesir yaparak, memleketin taşına, toprağına, insanına hasret ve özlemle dolu böylece çok türkünün doğmasına sebep oldu Ana vatanımsın, baba yurdumsun Ozanlar diyarı şirin Kırşehir Uzak kaldım gurbet elde derdimsin Hasretin bağrımda derin Kırşehir Feleğin yazdığı kara yazıynan Fazla yürüdüm bağrımdaki sızıynan Kara kaşlarıynan, kara gözüynen Aşık etti beni birin Kırşehir Doğrusu de “gönül kelimesinin Ertaş’ın şahsi lügatinde çok özel bir yeri var O adeta, tıpkı Yunus gibi, Hacı Bektaşi veli gibi kendisinigönüller yapmaya adamış biri “gönülün geçmediği türküsü değil dense yeri Şu ilginç halimden haberdar olan işveli nazlım Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen Tatlı dillim, güler yüzlüm, ey ceylan gözlüm Gönlüm daima seni arıyor neredesin sen Bir başka türküsünde: Küstürdüm gönlümü güldüremedim Baharım sonbahar oldu yazım kış oldu Gönüle yarini bulduramadım Baharım sonbahar oldu, imlâ kış oldu Kaynak : SözMüzik: Neş'et Ertaş  
 

Similar threads

bülbül Orta Anadolu yöresi 1960’lı yıllardan itibaren ismi bağlama ile birlikte anılan, yalnızca geniş ahali kesimlerinde değil, önemli musiki çevrelerinde de taktir ve hayranlıkla dinlenen Neşet Ertaş’ı öbür bir bağlamda değerlendirmek gerekiyor Çünkü o da doğrusu tam bir yöre sanatçısı...
Cevaplar
0
Görüntüleme
100
anam ağlar başucumda Anam ağlar başucumda oturur Derdim elli iken yüze yetirir Bu dert beni yiye yiye bitirir El çek tabip el çek benim yaramdan Ölürüm kurtulmam ben bu yaradan Anama babama yüzüm kalmadı Bir su ver demeye özüm kalmadı Doktora tabibe ihtiyaç kalmadı El çek tabip el çek benim...
Cevaplar
0
Görüntüleme
73
AcemKızı Turkusunun Hikayesi AcemKızı Turkusunun hakkında bilgi AcemKızı Turkusunun yoresi AcemKızı şiiri Turkunun Adı: Acem kızı Turkunun Yoresi: Kırşehir Turkunun Kaynağı & Mahlası: Cekic Ali Turkunun Hikayesi Acem Kızı Orta Anadolu yoresi 1960’lı yıllardan itibaren ismi...
Cevaplar
0
Görüntüleme
113
imageskaradirbubahtimkaraturkusununhikayesi5add08366ba0a Karadır Bu Bahtım Kara Turkusunun Hikayesi 1960’lı yıllardan itibaren ismi bağlama ile birlikte anılan sadece geniş halk kesimlerinde değil ciddi musiki cevrelerinde de taktir ve hayranlıkla dinlenen Neşet Ertaş’ı farklı bir bağlamda...
Cevaplar
0
Görüntüleme
241
zülüf dökülmüş yüze Zülüf dökülmüş yüze Orta Anadolu yöresi Zülüf dökülmüş yüze Kaşlar yakılmış göze Usandım bu canımdan (aman aman) Derdinle geze geze Gün doğdu aştı böyle Gönlümüz coştu böyle Sen orada ben burda (aman aman ) Ömrümüz geçti böyle Bu ellerde gez gayri Katip ol da yaz gayri...
Cevaplar
0
Görüntüleme
79
858,505Konular
982,672Mesajlar
33,048Kullanıcılar
Mega00Son üye
Üst Alt