nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 37
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 95
Abderalı Demokritos hayatı
Doğum ve vefat tarihleri belirlenmiş olmamakla birlikte, Zenon'dan 30 yıl sonradan doğduğu sanılmaktadır Çok gezmiş, Babil'e ve matematik öğrenmek üzere Mısır'a gitmiş ve orada beş yıl kalmıştır Hatta bu seyahatları sırasında Hindistan'a kadar uzanmış olduğu sanılmaktadır Ancak Demokritos bir yolcu değil, bir veri arayıcısıdır
Demokritos'a kadar, evren doluluk ve boşluktan oluşmuştur Batmış kısım, bölünemez küçük parçacıklar, yani atomlar tarafından doldurulmuştur; bunlar baki ve yalındırlar Nitelikleri benzer lakin biçimleri ayrıdır Varlıklar bu atomların bir araya gelmelerinden oluşmuşlardır ve bir arada bulundukları sürece vardırlar; olur ya bunları yaratıcı atomlar bir nedenle dağılırsa değil olur giderler Evrende gözlemlenen metamorfoz, atomların birleşmesi ve dağılmasından ibarettir Atomcu varsayım, özünde mekanist ve deterministtir, fakat bu dönemde atomların nasıl hareket ettiklerine ilişkin kuvvetli bir yaklaşımın eksikliği duyulmaktadır
Demokritos, ruhu maddeden ayırmaz; ruhu yaratıcı atomlar daha ince, daha hafif ve daha hareketlidir; tümü pek Bu nesil ince atomların birleşimine ruh dediği gibi hafıza da der Bunlar, evrenin her yerine dağılmıştır; öyleyse evren canlı ve akıllıdır Ancak Tanrı yoktur; Anaksagoras'ın belirttiği anlamda bir nous da bulunmaz
Hindistan'da da atomcu görüşlerle karşılaşılmaktadır; ama tarihini atamak olanaksızdır Eğer daha önce ise, Yunanlıların bundan farkında olup olmadıkları düşünülebilir Farkında olmaları olanaksız değildir; çünkü Demokritos İran'da bulunduğu sıralarda doğrudan veya dolambaçlı olarak bu görüşleri öğrenmiş olabilir Gerek Yunan'da ve gerekse Hint'te birbirlerinden egemen olarak düşünülmüş olması da mümkündür; oysa atomcu görüşün Doğu kökenli olduğuna ilişkin başka bulgular da vardır Mesela Poseidonius (MÖ 1 asır) bu kuramı, bir Fenikeli olan Sidonlu Mochos'a, tekrar Byblioslu Filon ise Beyrutlu Sanchuniaton'a atfetmektedir Filon, bu adamın kitaplarını Yunanca'ya çevirmiştir
Demokritos matematikle de ilgilenmiş ve Bir Daire ya da Bir Küreye Çizilen Teğet, Geometri Üstüne, Sayılar Üstüne (aynı adı içeren bir yapıtı daha vardır) ve İrrasyoneller Üzerine adını içeren yapıtlar vermiştir
Bir Daire veya Bir Küreye Çizilen Teğet'te, kürenin ya da dairenin teğetle iki taraflı olan bir tek noktası bulunduğunu ve teğet birazcık oynatılacak olursa, bu defa daireyi ve küreyi iki noktada keseceğini ve teğet olma özelliğini kaybedeceğini söyler
Geometri Üzerine adlı yapıtın içeriğine ilişkin fazla bir bilgiye sahip değiliz Oysa Chrysippus'a dayanarak Plutarkos'un yapmış olduğu şu aktarma sahiden çok ilginçtir :
Demokritos, bir koninin, tabanına paralel olan dairelerle kesilecek olursa, kesitlerin yüzeyine ilişkin neler söylenebileceğini sormuştur Bunlar eşdeğer midir? Yahut yok midir? Eğer eşit değillerse, o zaman koninin yüzeyi merene benzeyecek, yani akıcı olmayacaktır Eğer eşitlerse, o süre da koni bir silindir özelliğine sahip olacaktır Bu son derece gariptir
Bu yorum son derece ilginçtir; çünkü Demokritos, bu yorumunda, bir cismin baki sayıda kesitten oluştuğunu göstererek Archimedes'e yaklaşmıştır Demokritos şunu sezmiştir : Eğer iki piramit, eşdeğer tabana ve eşit yüksekliğe sahipseler, tabana paralel olan düzlemler göre eşdeğer yüksekliklerden kesildiklerinde oluşan piramit kesitleri birbirlerine eşdeğer olacaktır Baki sayıdaki kesitleri eşit olduğu için, iki piramidin hacimleri de eşittir Bu bir bakıma, Cavalier'in ortaya koyduğu, İki hacimin, benzer yükseklikten alınan kesitleri, her konumda eşit iseler, bu iki hacim eşittirilkesine benzemektedir
Demokritos'un incelemiş olduğu konular, Eukleides'in Elementler'de incelemiş olduğu bir takım konularla paralellik göstermektedir
İrrasyonel Doğrular ve Hacimler adlı yapıtı, konilere ilişkin yapmış olduğu çalışmaların sonucunda yazılmıştır Burada irrasyonelleri incelemiş olması çok doğaldır İçeriğinin ne olduğu bilinmese de, irrasyonel doğruların bölünemez olduğunu düşünmüş olabilir Konilerde karşılaşmış olduğu sürpriz karşı, nasıl bir hitabe takınmış olduğu bilinmiyor Acaba benimsemiş olduğu atom kuramıyla, bu sonucu nasıl uzlaştırmıştır? Çünkü atomun parçalanamaz olduğunu kabul ederse, koni kesitlerinin meren biçiminde olduğunu da kabul etmek zorunda kalacağı açıktır
Platon, Demokritos'tan hiç laf etmez, fakat Aristoteles övgüler düzer Archimedes ise, benzer taban ve benzer yüksekliğe sahip bir koni ile bir silindirin hacimleri aralarında 13 oranının bulunduğunu keşfetmiş olmasına büyük bir bedel verir; ama bunun kanıtını vermemiş olduğunu da ekler
Demokritos'un Gezegenler Üstüne ve Büyük Sene ya da Astronomi adlı yapıtları ise astronomiyle ilgilidir Yer'in, ortası delik, düz bir disk şeklinde olduğuna inanır Gök küresini, kuzey ve güney gökküreleri edinmek üzere iki yarım küreye böler ve güneydeki yıldız kümelerinin kuzeydekilerden bambaşka olduklarını söyler Bu görüşleri, Yer'in düz olmasıyla nasıl uzlaştırabilmiştir? Bunu açıklama yapmak güçtür; ama bu yaklaşımı, kendisinin büyük ölçüde Babillilerin etkisi altında kaldığını göstermektedir
bununla birlikte iyi bir kozmologdur (yani evrenbilimcidir) Ona kadar, evrende fazla sayıda ve farklı alanlara yönlendirilmiş büyüklüklerde dünyalar vardır Bunlar birbirlerinden farklı uzaklıklarda bulunurlar Bazıları oluşmaktadır; bazıları oluşmuştur ve bazıları ise çökmektedir Bunlardan bazıları çarpışarak yok olurlar Bazılarında su, bitki ve hayvan yoktur Bizim bölgemizde öncelikle Yer oluşmuştur Ay, yıldızların en altında bulunur; onu Güneş ve gözle görülebilen beş gezegen izler *
Doğum ve vefat tarihleri belirlenmiş olmamakla birlikte, Zenon'dan 30 yıl sonradan doğduğu sanılmaktadır Çok gezmiş, Babil'e ve matematik öğrenmek üzere Mısır'a gitmiş ve orada beş yıl kalmıştır Hatta bu seyahatları sırasında Hindistan'a kadar uzanmış olduğu sanılmaktadır Ancak Demokritos bir yolcu değil, bir veri arayıcısıdır
Demokritos'a kadar, evren doluluk ve boşluktan oluşmuştur Batmış kısım, bölünemez küçük parçacıklar, yani atomlar tarafından doldurulmuştur; bunlar baki ve yalındırlar Nitelikleri benzer lakin biçimleri ayrıdır Varlıklar bu atomların bir araya gelmelerinden oluşmuşlardır ve bir arada bulundukları sürece vardırlar; olur ya bunları yaratıcı atomlar bir nedenle dağılırsa değil olur giderler Evrende gözlemlenen metamorfoz, atomların birleşmesi ve dağılmasından ibarettir Atomcu varsayım, özünde mekanist ve deterministtir, fakat bu dönemde atomların nasıl hareket ettiklerine ilişkin kuvvetli bir yaklaşımın eksikliği duyulmaktadır
Demokritos, ruhu maddeden ayırmaz; ruhu yaratıcı atomlar daha ince, daha hafif ve daha hareketlidir; tümü pek Bu nesil ince atomların birleşimine ruh dediği gibi hafıza da der Bunlar, evrenin her yerine dağılmıştır; öyleyse evren canlı ve akıllıdır Ancak Tanrı yoktur; Anaksagoras'ın belirttiği anlamda bir nous da bulunmaz
Hindistan'da da atomcu görüşlerle karşılaşılmaktadır; ama tarihini atamak olanaksızdır Eğer daha önce ise, Yunanlıların bundan farkında olup olmadıkları düşünülebilir Farkında olmaları olanaksız değildir; çünkü Demokritos İran'da bulunduğu sıralarda doğrudan veya dolambaçlı olarak bu görüşleri öğrenmiş olabilir Gerek Yunan'da ve gerekse Hint'te birbirlerinden egemen olarak düşünülmüş olması da mümkündür; oysa atomcu görüşün Doğu kökenli olduğuna ilişkin başka bulgular da vardır Mesela Poseidonius (MÖ 1 asır) bu kuramı, bir Fenikeli olan Sidonlu Mochos'a, tekrar Byblioslu Filon ise Beyrutlu Sanchuniaton'a atfetmektedir Filon, bu adamın kitaplarını Yunanca'ya çevirmiştir
Demokritos matematikle de ilgilenmiş ve Bir Daire ya da Bir Küreye Çizilen Teğet, Geometri Üstüne, Sayılar Üstüne (aynı adı içeren bir yapıtı daha vardır) ve İrrasyoneller Üzerine adını içeren yapıtlar vermiştir
Bir Daire veya Bir Küreye Çizilen Teğet'te, kürenin ya da dairenin teğetle iki taraflı olan bir tek noktası bulunduğunu ve teğet birazcık oynatılacak olursa, bu defa daireyi ve küreyi iki noktada keseceğini ve teğet olma özelliğini kaybedeceğini söyler
Geometri Üzerine adlı yapıtın içeriğine ilişkin fazla bir bilgiye sahip değiliz Oysa Chrysippus'a dayanarak Plutarkos'un yapmış olduğu şu aktarma sahiden çok ilginçtir :
Demokritos, bir koninin, tabanına paralel olan dairelerle kesilecek olursa, kesitlerin yüzeyine ilişkin neler söylenebileceğini sormuştur Bunlar eşdeğer midir? Yahut yok midir? Eğer eşit değillerse, o zaman koninin yüzeyi merene benzeyecek, yani akıcı olmayacaktır Eğer eşitlerse, o süre da koni bir silindir özelliğine sahip olacaktır Bu son derece gariptir
Bu yorum son derece ilginçtir; çünkü Demokritos, bu yorumunda, bir cismin baki sayıda kesitten oluştuğunu göstererek Archimedes'e yaklaşmıştır Demokritos şunu sezmiştir : Eğer iki piramit, eşdeğer tabana ve eşit yüksekliğe sahipseler, tabana paralel olan düzlemler göre eşdeğer yüksekliklerden kesildiklerinde oluşan piramit kesitleri birbirlerine eşdeğer olacaktır Baki sayıdaki kesitleri eşit olduğu için, iki piramidin hacimleri de eşittir Bu bir bakıma, Cavalier'in ortaya koyduğu, İki hacimin, benzer yükseklikten alınan kesitleri, her konumda eşit iseler, bu iki hacim eşittirilkesine benzemektedir
Demokritos'un incelemiş olduğu konular, Eukleides'in Elementler'de incelemiş olduğu bir takım konularla paralellik göstermektedir
İrrasyonel Doğrular ve Hacimler adlı yapıtı, konilere ilişkin yapmış olduğu çalışmaların sonucunda yazılmıştır Burada irrasyonelleri incelemiş olması çok doğaldır İçeriğinin ne olduğu bilinmese de, irrasyonel doğruların bölünemez olduğunu düşünmüş olabilir Konilerde karşılaşmış olduğu sürpriz karşı, nasıl bir hitabe takınmış olduğu bilinmiyor Acaba benimsemiş olduğu atom kuramıyla, bu sonucu nasıl uzlaştırmıştır? Çünkü atomun parçalanamaz olduğunu kabul ederse, koni kesitlerinin meren biçiminde olduğunu da kabul etmek zorunda kalacağı açıktır
Platon, Demokritos'tan hiç laf etmez, fakat Aristoteles övgüler düzer Archimedes ise, benzer taban ve benzer yüksekliğe sahip bir koni ile bir silindirin hacimleri aralarında 13 oranının bulunduğunu keşfetmiş olmasına büyük bir bedel verir; ama bunun kanıtını vermemiş olduğunu da ekler
Demokritos'un Gezegenler Üstüne ve Büyük Sene ya da Astronomi adlı yapıtları ise astronomiyle ilgilidir Yer'in, ortası delik, düz bir disk şeklinde olduğuna inanır Gök küresini, kuzey ve güney gökküreleri edinmek üzere iki yarım küreye böler ve güneydeki yıldız kümelerinin kuzeydekilerden bambaşka olduklarını söyler Bu görüşleri, Yer'in düz olmasıyla nasıl uzlaştırabilmiştir? Bunu açıklama yapmak güçtür; ama bu yaklaşımı, kendisinin büyük ölçüde Babillilerin etkisi altında kaldığını göstermektedir
bununla birlikte iyi bir kozmologdur (yani evrenbilimcidir) Ona kadar, evrende fazla sayıda ve farklı alanlara yönlendirilmiş büyüklüklerde dünyalar vardır Bunlar birbirlerinden farklı uzaklıklarda bulunurlar Bazıları oluşmaktadır; bazıları oluşmuştur ve bazıları ise çökmektedir Bunlardan bazıları çarpışarak yok olurlar Bazılarında su, bitki ve hayvan yoktur Bizim bölgemizde öncelikle Yer oluşmuştur Ay, yıldızların en altında bulunur; onu Güneş ve gözle görülebilen beş gezegen izler *