iltasyazilim
FD Üye
Ramazan Ayı
Ramazan ayı ayların en faziletlisidir Kur’anı Kerim’in bir bütün olarak Levhi Mahfuz’dan dünya semasına inmesi Ramazan ayında bulunan Kadir gecesinde gerçekleşmiştir Dünya semasındaki katip meleklere o gecede bir bütün olarak indirilen Kur’an, Cebrail (Aleyhisselam) vasıtasıyla, Resulullah Aleyhissalatu Vesselam’a 23 yıllık vahy hayatı boyunca parça parça indirilmiştir Kadir Suresi’nde “Biz, onu (Kur’an’ı) Kadir gecesinde indirdik Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır Onda melekler ve ruh, Rablerinin izniyle her bir iş için, iner de iner O gece tan yeri ağarıncaya kadar bir selamdırdenilmek suretiyle Kadir gecesinin bin aydan daha hayırlı olduğu ifade edilmiştir Yine Duhan Suresi’nde “Hamim, (helal ile haram ve sair hükümleri) açıkça bildiren bu Kitab’a yemin olsun ki, biz O’nu mübarek bir gecede indirdik Biz (O’nunla kafirlerin uğrayacakları azabı) haber vericileriz Her hikmetli iş, nezdimizden çıkan bir emir ile, o gecede ayrılır… denilmektedir Ramazan ayı rahmet ve mağfiret ayıdır Duaların çokça kabul edildiği bir aydır Ramazan ayı oruç tutmanın farz kılındığı aydır Oruç tutmak, İslam Dini’nin ve önceden gelmiş tüm semavi dinlerin en temel ibadetlerinden biridir
KKerim’de Bakara Suresi’nin 183185 ayetlerinde Ramazan ayı ve oruçla ilgili olarak Allah Teala iman edenlere şöyle buyurmaktadır: “ Ey iman edenler! Oruç sizden önce gelip geçmiş ümmetlere farz kılındığı gibi size de farz kılındı Umulur ki korunursunuz Sayılı günlerde olmak üzere (oruç size farz kılındı) Sizden her kim hasta yahut yolcu olursa (tutamadığı günler kadar) diğer günlerde kaza eder (İhtiyarlık veya şifa umudu kalmamış hastalık gibi devamlı mazereti olup da) oruç tutmaya güçleri yetmeyenlere bir fakir doyumu kadar fidye gerekir Bununla beraber kim gönüllü olarak hayır yaparsa, bu kendisi için daha iyidir Eğer bilirseniz (güçlüğüne rağmen) oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur’an’ın indirildiği aydır Öyle ise sizden Ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun Kim o anda hasta veya yolcu olursa (tutamadığı günler sayısınca) başka günlerde kaza etsin Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez Bütün bunlar, sayıyı tamamlamanız ve size doğru yolu göstermesine karşılık, Allah’ı tazim etmeniz, şükretmeniz içindir
Ebu Hureyre (RA)’nin naklettiği bir hadiste Resulullah (SAV) oruçla ilgili olarak şöyle buyurmaktadır: “Ademoğlunun bütün amellerine karşılık verilecek sevap on mislinden yedi yüz misline kadar katlanır Allah Teala buyurdu ki: “ Oruç müstesna! Oruç benim içindir, onun karşılığını ancak ben vereceğim Oruçlu kişi, nefsani arzularını, yemesini benim için terkeder Oruçlu kişi için iki türlü ferahlık vardır: Biri iftar anındaki ferahlık, diğeri Rabbine kavuştuğu zamanki ferahlıktır Oruçlunun ağız kokusu Allah katında misk kokusundan daha hoştur
Azhab Suresi’nin 35 Ayeti’nde Allahu Teala mağfiret edeceği kimseleri şöyle tanımlamaktadır: “Müslüman erkekler ve müslüman kadınlar, mü’min erkekler ve mü’min kadınlar, taata devam eden erkekler ve taata devam eden kadınlar, doğru erkekler ve doğru kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, mütevazi erkekler ve mütevazi kadınlar, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve ırzlarını koruyan kadınlar, Allah’ı çok zikreden erkekler ve zikreden kadınlar var ya; işte Allah, bunlar için bir mağfiret ve büyük bir mükafat hazırlamıştır
Resulullah aleyhissalatu Vesselam’dan Ramazan ayı ve oruçla ilgili olarak nakledilen rivayetlerden bir kısmı şöyledir:
Ebu Hureyre (RA) anlatıyor: “Resulullah Aleyhissalatu Vesselam buyurdular ki: “ Ramazan ayı girdiği zaman cennetin kapıları açılır, cehennemin kapıları kapanır ve şeytanlar da zincire vurulur
Selman (RA)’dan rivayet edildiğine göre: “Resulullah Aleyhissalatu Vesselam Şaban ayının son gününde bize bir konuşma yaptı ve şöyle buyurdu: “ Ey insanlar! Büyük ve mübarek bir ay sizi gölgesi altına almıştır Bu öyle bir aydır ki, bu ayda bin geceden daha hayırlı bir gece bulunmaktadır Öyle bir aydır ki, Allah bu ayda oruç tutmayı farz kıldı, gecelerinde kalkıp ibadet etmeyi nafile kıldı Bu ayda her kim hayır hasletlerinden biri ile Allah’a yaklaşırsa Ramazan ayı dışında farz ibadet yapmış gibi sevap kazanır Bu ayda her kim farz bir ibadeti yerine getirirse Ramazan ayı dışında yetmiş farz yerine getirmiş gibi sevap kazanır Ramazan ayı sabır ayıdır Sabrın da sevabı Cennettir Ramazan ayı Allah’ın kullarını gözetme ayıdır, mü’minin rızkının arttırıldığı aydır Bu ayda her kim bir oruçluya iftar verirse günahları mağfiret olur, kendisi de cehennem ateşinden azad olur, oruçlu kişinin sevabından hiç bir şey eksilmediği halde onun tuttuğu orucun sevabı kadar sevap da kendisine yazılır Sahabe dediler ki: “Ya Resulallah! Bizim her birimiz oruçluya iftar yemeği verecek güçte değildir Hz Peygamber Aleyhissalatu Vesselam şöyle buyurdu: “Allah bu sevabı bir hurma ile yahut bir yudum su yahut bir miktar süt ile iftar verenlere de verecektir Ramazan ayı, evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennem ateşinden azad olma ayıdır Bu ayda her kim kölesine kolaylık gösterirse Allah Teala da onu mağfiret ve cehennem ateşinden azad eder Bu ayda dört şeyi çok yapın: İkisi ile Rabbinizi razı edersiniz, ikisine ise sizin ihtiyacınız vardır Rabbinizi razı kılacağınız iki şey şunlardır: Allah’tan başka bir ilah bulunmadığına şehadet etmek Allah’a karşı istiğfarda bulunmak İhtiyacınız olan iki şey de şunlardır: Allah’tan cenneti ister, cehennemden ona sığınırsınız Her kim oruçluya su verirse Allah Teala ona benim havuzumdan su içirecektir ki, cennete girinceye kadar bir daha susamayacaktir
Bir başka hadiste Resulullah Aleyhissalatu Vesselam: “Eğer kullar Ramazan ayındaki üstünlükleri bilselerdi, bütün senenin Ramazan olmasını isterlerdi
Bir diğerinde “ Beş vakit namazla Cuma, diğer Cuma’ya kadar, Ramazan ayı diğer Ramazan’a kadar büyük günahlardan kaçınıldığı müddetçe küçük günahları örterler, bir diğerinde de “Her kim Ramazan gecelerinde, Allah’a inanarak ve ecrini Allah’tan bekleyerek ibadet için kalkarsa, daha önceki günahları affolur buyurmaktadır Resulullah Aleyhissalatu Vesselam
Ramazan orucunun ve ayının faziletinin büyüklüğünde şüphe yoktur Ramazan ayına yetişen her mü’minin yapması gereken şey, bir sonraki Ramazan’da hayatta olmayacağı ihtimalini düşünerek, içinde bulunduğu Ramazan’ı en iyi şekilde değerlendirmektir
Ramazan ayı üç yönden önemli bir aydır: Birincisi, Ramazan’ın ibadet yönüdür Ramazan ayında yapılan ibadetler, hadisi şerifte de buyrulduğu üzere, diğer zamanlarda yapılan ibadetlere göre çok daha makbuldür Ayrıca, sadece Ramazan ayına takdir edilen farz orucu tutmakla, mü’minlerin “onun (orucun) karşılığını ancak ben veririm diyen Allah’ın engin mağfiretine kavuşma şansları vardır Kişi isterse, oruç sebebiyle, önceki günahlarından ve hakkettiği Allah’ın gazabından kendini uzaklaştırabilir (Allah da dilerse elbet!) Oruç, bir yıldan öbür yıla kadar işlenen küçük günahlara da kefarettir Oruçlu kimse, nefsani arzularına daha az yenik düşmekle, diğer ibadetlere daha fazla vakit ayırma şansı yakalar Oruç, nefse karşı bir savaştır Nefsani arzulara karşı büyük bir mukavemet gösterisidir Allah Teala Bakara Suresi’nin 187 Ayetinde “Ey iman edenler! Takva üzere olasınız diye, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de oruç tutmak farz kılınmıştır buyurmaktadır
Ramazan’ın ve orucun ikinci yönü, toplumsal yardımlaşmanın zirveye çıktığı ay olmasıdır Aslında İslamiyet, yardımlaşmayı belirli bir ayla ya da süreyle sınırlamış bir din değildir Ancak oruç tutmakla insanlar, senenin tüm aylarında oruç tutar gibi açlık çeken insanların durumunun farkına varırlar Rahmeti ve mağfireti sonsuz olan Allah, oruca gücü yetmeyenlere (yaşlıya, sürekli hastaya, çocuğa…vs) oruç tutmama ruhsatını vermişken, öte yanda, toplumsal ve iktisadi gerçeklerden dolayı, oruca gücü yetmeyecek kadar zayıf olan kimselerin de içinde bulunduğu pekçok insan, senenin oniki ayında oruçluymuş gibi açlık çekmektedir Oruç, oruç tutan kişideki merhamet ve kardeşlik duygularını geliştirmekte ve müslümanları birbirine kenetlemektedir Bu şekilde zengin kimseler, ihtiyaç sahiplerine sadece Ramazan ayıyla sınırlı olmamak üzere yardıma koşarlar Fitre ve zekat yoluyla, bu kenetlenmenin etkileri senenin bütün aylarına, refah paylaşımı şeklinde yansımaktadır Ramazan ayı hem zengine hem de fakire Rabblerinin bir lütfudur Zengin, Rabbini hoşnut etme fırsatı yakalarken, fakir Allah’ın nimetlerinden daha fazla yararlanma bahtiyarlığına erişir ve ona olan şükrünü ifade yoluna gider
Ramazan orucunun üçüncü yönüyse, bedeni ve sıhhi yönden insanlara yaptığı katkıdır Onbir ay boyunca, her türlü yiyecek ve içecekle mücadele etmek zorunda bırakılan vücut, Ramazan sayesinde dinlenme hakkı elde eder Orucun pek çok sıhhi faydası olsa da, aslında ihlas (yapılan ibadetlerde Allah rızasının aranması) açısından bakıldığında, bunlar üzerinde durmak gereksizdir Çünkü müslüman, bedeni faydalarından medet umarak oruç tutmaz Sırf bu amaçla tutulan oruç, oruç yerine de geçmez zaten Müslüman, ancak Allah emrettiği için oruç tutar Allah emrettiği için, ve Allah rızası için tutulan oruç, bunun yanında bedeni faydalar da getiriyorsa bundan dolayı Cenabı Hakk’a ayrıca şükretmek lazım gelir Belki Allah’a teşekkür babında, bu faydalardan sözetmek daha doğru olacaktır
Allah Teala tüm müslümanları, Ramazan ayının hakkını gereği gibi veren, Ramazan ruhunu diğer aylara taşıyan, “onlar Rablerinden razı, Rableri onlardan razı sıfatına mazhar olmuş, salih kullar sınıfına dahil etsin…Amin…
alıntıdır
Ramazan ayı ayların en faziletlisidir Kur’anı Kerim’in bir bütün olarak Levhi Mahfuz’dan dünya semasına inmesi Ramazan ayında bulunan Kadir gecesinde gerçekleşmiştir Dünya semasındaki katip meleklere o gecede bir bütün olarak indirilen Kur’an, Cebrail (Aleyhisselam) vasıtasıyla, Resulullah Aleyhissalatu Vesselam’a 23 yıllık vahy hayatı boyunca parça parça indirilmiştir Kadir Suresi’nde “Biz, onu (Kur’an’ı) Kadir gecesinde indirdik Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır Onda melekler ve ruh, Rablerinin izniyle her bir iş için, iner de iner O gece tan yeri ağarıncaya kadar bir selamdırdenilmek suretiyle Kadir gecesinin bin aydan daha hayırlı olduğu ifade edilmiştir Yine Duhan Suresi’nde “Hamim, (helal ile haram ve sair hükümleri) açıkça bildiren bu Kitab’a yemin olsun ki, biz O’nu mübarek bir gecede indirdik Biz (O’nunla kafirlerin uğrayacakları azabı) haber vericileriz Her hikmetli iş, nezdimizden çıkan bir emir ile, o gecede ayrılır… denilmektedir Ramazan ayı rahmet ve mağfiret ayıdır Duaların çokça kabul edildiği bir aydır Ramazan ayı oruç tutmanın farz kılındığı aydır Oruç tutmak, İslam Dini’nin ve önceden gelmiş tüm semavi dinlerin en temel ibadetlerinden biridir
KKerim’de Bakara Suresi’nin 183185 ayetlerinde Ramazan ayı ve oruçla ilgili olarak Allah Teala iman edenlere şöyle buyurmaktadır: “ Ey iman edenler! Oruç sizden önce gelip geçmiş ümmetlere farz kılındığı gibi size de farz kılındı Umulur ki korunursunuz Sayılı günlerde olmak üzere (oruç size farz kılındı) Sizden her kim hasta yahut yolcu olursa (tutamadığı günler kadar) diğer günlerde kaza eder (İhtiyarlık veya şifa umudu kalmamış hastalık gibi devamlı mazereti olup da) oruç tutmaya güçleri yetmeyenlere bir fakir doyumu kadar fidye gerekir Bununla beraber kim gönüllü olarak hayır yaparsa, bu kendisi için daha iyidir Eğer bilirseniz (güçlüğüne rağmen) oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur’an’ın indirildiği aydır Öyle ise sizden Ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun Kim o anda hasta veya yolcu olursa (tutamadığı günler sayısınca) başka günlerde kaza etsin Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez Bütün bunlar, sayıyı tamamlamanız ve size doğru yolu göstermesine karşılık, Allah’ı tazim etmeniz, şükretmeniz içindir
Ebu Hureyre (RA)’nin naklettiği bir hadiste Resulullah (SAV) oruçla ilgili olarak şöyle buyurmaktadır: “Ademoğlunun bütün amellerine karşılık verilecek sevap on mislinden yedi yüz misline kadar katlanır Allah Teala buyurdu ki: “ Oruç müstesna! Oruç benim içindir, onun karşılığını ancak ben vereceğim Oruçlu kişi, nefsani arzularını, yemesini benim için terkeder Oruçlu kişi için iki türlü ferahlık vardır: Biri iftar anındaki ferahlık, diğeri Rabbine kavuştuğu zamanki ferahlıktır Oruçlunun ağız kokusu Allah katında misk kokusundan daha hoştur
Azhab Suresi’nin 35 Ayeti’nde Allahu Teala mağfiret edeceği kimseleri şöyle tanımlamaktadır: “Müslüman erkekler ve müslüman kadınlar, mü’min erkekler ve mü’min kadınlar, taata devam eden erkekler ve taata devam eden kadınlar, doğru erkekler ve doğru kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, mütevazi erkekler ve mütevazi kadınlar, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve ırzlarını koruyan kadınlar, Allah’ı çok zikreden erkekler ve zikreden kadınlar var ya; işte Allah, bunlar için bir mağfiret ve büyük bir mükafat hazırlamıştır
Resulullah aleyhissalatu Vesselam’dan Ramazan ayı ve oruçla ilgili olarak nakledilen rivayetlerden bir kısmı şöyledir:
Ebu Hureyre (RA) anlatıyor: “Resulullah Aleyhissalatu Vesselam buyurdular ki: “ Ramazan ayı girdiği zaman cennetin kapıları açılır, cehennemin kapıları kapanır ve şeytanlar da zincire vurulur
Selman (RA)’dan rivayet edildiğine göre: “Resulullah Aleyhissalatu Vesselam Şaban ayının son gününde bize bir konuşma yaptı ve şöyle buyurdu: “ Ey insanlar! Büyük ve mübarek bir ay sizi gölgesi altına almıştır Bu öyle bir aydır ki, bu ayda bin geceden daha hayırlı bir gece bulunmaktadır Öyle bir aydır ki, Allah bu ayda oruç tutmayı farz kıldı, gecelerinde kalkıp ibadet etmeyi nafile kıldı Bu ayda her kim hayır hasletlerinden biri ile Allah’a yaklaşırsa Ramazan ayı dışında farz ibadet yapmış gibi sevap kazanır Bu ayda her kim farz bir ibadeti yerine getirirse Ramazan ayı dışında yetmiş farz yerine getirmiş gibi sevap kazanır Ramazan ayı sabır ayıdır Sabrın da sevabı Cennettir Ramazan ayı Allah’ın kullarını gözetme ayıdır, mü’minin rızkının arttırıldığı aydır Bu ayda her kim bir oruçluya iftar verirse günahları mağfiret olur, kendisi de cehennem ateşinden azad olur, oruçlu kişinin sevabından hiç bir şey eksilmediği halde onun tuttuğu orucun sevabı kadar sevap da kendisine yazılır Sahabe dediler ki: “Ya Resulallah! Bizim her birimiz oruçluya iftar yemeği verecek güçte değildir Hz Peygamber Aleyhissalatu Vesselam şöyle buyurdu: “Allah bu sevabı bir hurma ile yahut bir yudum su yahut bir miktar süt ile iftar verenlere de verecektir Ramazan ayı, evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennem ateşinden azad olma ayıdır Bu ayda her kim kölesine kolaylık gösterirse Allah Teala da onu mağfiret ve cehennem ateşinden azad eder Bu ayda dört şeyi çok yapın: İkisi ile Rabbinizi razı edersiniz, ikisine ise sizin ihtiyacınız vardır Rabbinizi razı kılacağınız iki şey şunlardır: Allah’tan başka bir ilah bulunmadığına şehadet etmek Allah’a karşı istiğfarda bulunmak İhtiyacınız olan iki şey de şunlardır: Allah’tan cenneti ister, cehennemden ona sığınırsınız Her kim oruçluya su verirse Allah Teala ona benim havuzumdan su içirecektir ki, cennete girinceye kadar bir daha susamayacaktir
Bir başka hadiste Resulullah Aleyhissalatu Vesselam: “Eğer kullar Ramazan ayındaki üstünlükleri bilselerdi, bütün senenin Ramazan olmasını isterlerdi
Bir diğerinde “ Beş vakit namazla Cuma, diğer Cuma’ya kadar, Ramazan ayı diğer Ramazan’a kadar büyük günahlardan kaçınıldığı müddetçe küçük günahları örterler, bir diğerinde de “Her kim Ramazan gecelerinde, Allah’a inanarak ve ecrini Allah’tan bekleyerek ibadet için kalkarsa, daha önceki günahları affolur buyurmaktadır Resulullah Aleyhissalatu Vesselam
Ramazan orucunun ve ayının faziletinin büyüklüğünde şüphe yoktur Ramazan ayına yetişen her mü’minin yapması gereken şey, bir sonraki Ramazan’da hayatta olmayacağı ihtimalini düşünerek, içinde bulunduğu Ramazan’ı en iyi şekilde değerlendirmektir
Ramazan ayı üç yönden önemli bir aydır: Birincisi, Ramazan’ın ibadet yönüdür Ramazan ayında yapılan ibadetler, hadisi şerifte de buyrulduğu üzere, diğer zamanlarda yapılan ibadetlere göre çok daha makbuldür Ayrıca, sadece Ramazan ayına takdir edilen farz orucu tutmakla, mü’minlerin “onun (orucun) karşılığını ancak ben veririm diyen Allah’ın engin mağfiretine kavuşma şansları vardır Kişi isterse, oruç sebebiyle, önceki günahlarından ve hakkettiği Allah’ın gazabından kendini uzaklaştırabilir (Allah da dilerse elbet!) Oruç, bir yıldan öbür yıla kadar işlenen küçük günahlara da kefarettir Oruçlu kimse, nefsani arzularına daha az yenik düşmekle, diğer ibadetlere daha fazla vakit ayırma şansı yakalar Oruç, nefse karşı bir savaştır Nefsani arzulara karşı büyük bir mukavemet gösterisidir Allah Teala Bakara Suresi’nin 187 Ayetinde “Ey iman edenler! Takva üzere olasınız diye, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de oruç tutmak farz kılınmıştır buyurmaktadır
Ramazan’ın ve orucun ikinci yönü, toplumsal yardımlaşmanın zirveye çıktığı ay olmasıdır Aslında İslamiyet, yardımlaşmayı belirli bir ayla ya da süreyle sınırlamış bir din değildir Ancak oruç tutmakla insanlar, senenin tüm aylarında oruç tutar gibi açlık çeken insanların durumunun farkına varırlar Rahmeti ve mağfireti sonsuz olan Allah, oruca gücü yetmeyenlere (yaşlıya, sürekli hastaya, çocuğa…vs) oruç tutmama ruhsatını vermişken, öte yanda, toplumsal ve iktisadi gerçeklerden dolayı, oruca gücü yetmeyecek kadar zayıf olan kimselerin de içinde bulunduğu pekçok insan, senenin oniki ayında oruçluymuş gibi açlık çekmektedir Oruç, oruç tutan kişideki merhamet ve kardeşlik duygularını geliştirmekte ve müslümanları birbirine kenetlemektedir Bu şekilde zengin kimseler, ihtiyaç sahiplerine sadece Ramazan ayıyla sınırlı olmamak üzere yardıma koşarlar Fitre ve zekat yoluyla, bu kenetlenmenin etkileri senenin bütün aylarına, refah paylaşımı şeklinde yansımaktadır Ramazan ayı hem zengine hem de fakire Rabblerinin bir lütfudur Zengin, Rabbini hoşnut etme fırsatı yakalarken, fakir Allah’ın nimetlerinden daha fazla yararlanma bahtiyarlığına erişir ve ona olan şükrünü ifade yoluna gider
Ramazan orucunun üçüncü yönüyse, bedeni ve sıhhi yönden insanlara yaptığı katkıdır Onbir ay boyunca, her türlü yiyecek ve içecekle mücadele etmek zorunda bırakılan vücut, Ramazan sayesinde dinlenme hakkı elde eder Orucun pek çok sıhhi faydası olsa da, aslında ihlas (yapılan ibadetlerde Allah rızasının aranması) açısından bakıldığında, bunlar üzerinde durmak gereksizdir Çünkü müslüman, bedeni faydalarından medet umarak oruç tutmaz Sırf bu amaçla tutulan oruç, oruç yerine de geçmez zaten Müslüman, ancak Allah emrettiği için oruç tutar Allah emrettiği için, ve Allah rızası için tutulan oruç, bunun yanında bedeni faydalar da getiriyorsa bundan dolayı Cenabı Hakk’a ayrıca şükretmek lazım gelir Belki Allah’a teşekkür babında, bu faydalardan sözetmek daha doğru olacaktır
Allah Teala tüm müslümanları, Ramazan ayının hakkını gereği gibi veren, Ramazan ruhunu diğer aylara taşıyan, “onlar Rablerinden razı, Rableri onlardan razı sıfatına mazhar olmuş, salih kullar sınıfına dahil etsin…Amin…
alıntıdır